Quantcast
Channel: Why bespoke wallpaper? | Designmixer
Viewing all 112 articles
Browse latest View live

Çin Yeni Yılı ve Şansın, Sevginin Sembolü Kırmızı

$
0
0

designmixer_20

Daha çok Sevgililer günü ile anılan Şubat ayını bu sene Çin Yeni Yılı ile anmayı tercih ediyorum. Çünkü, şahsen sevgililer gününün ticari amaçlar ile tüketildiği, en büyük sevginin ise sadece barış ve iyi niyet üzerinden filizlenip, büyüyebileceğini düşünmekteyim. Şans, mutluluk, dinamizm, canlılık ve sevgiye çağrışım yapan en uzun dalga boylu renk olan kırmızıyı ise kültürler ve inançlar arasında bir sevgi bağı oluşturması için bu ayki sayfalarıma Çin Yeni yılının sembolik rengi olarak dahil ediyorum.

designmixer_202

Güzel dileklerimizle karşıladığımız yeni yılımızın enerjisi daha henüz yüksekken, Çinliler için yeni yıl bu sene 19 Şubat’ da kutlanıyor. Dünyanın yaklaşık %20 lik nüfus yoğunluğuna sahip bu büyük toplum kendi öz kültürlerine ve inançlarına bağımlılıkları ile astrolojik takvimlerine göre 2015’ i Keçi yılı olarak adlandırarak yeni yılı tüm hızı ile karşılama hazırlıklarına çoktan başladılar başladı bile. Hemen dünyanın her bölgesine dağılmış  Çin nüfusu çeşitli şehirlerin sokaklarında, iç mekanlarında sergiledikleri tılsımlı dekorasyonları ile yeni yıllarını tüm dünya ile paylaşıyorlar. İyi şans ve güzel dileklerin simgeler, objeler  ve en önemlisi renkler ile sembollendiği kutlama çılgınlığı 19 Şubat ve onu takip edecek 1 hafta boyunca bahar festivalini süsleyecek çiçekler, dragonlar, desenler, fenerler, yazılar ve müzikler eşliğinde  devam ediyor. Bu dönemde adeta parlak, enerjisi en yüksek olan çok sevilen , pek değerli kırmızıya bulanıyor Çinli nüfusun hakim olduğu tüm coğrafyalar. Bu kültür ile %100 bağdaşan şansın, bereketin ve bolluğun sembolü olan kırmızı renk  işte bu yüzden Çin Yeni yılı Festival kutlamalarında baş tacı ediliyor.

designmixer_203

Kapıların yanlarına iyi dilekler için asılan yazılar, tavanlardan veya sokaklarda iplerden sarkan kırmızı kağıt fenerler, festival sırasında sokaklarda dans ederek dolaşan dragonlar, evin çeşitli bölgelerine dağılmış mobilya ve objeler, sevdiklerine kırmızı zarflarda yollanılan kutlama mesajları, o yıla ait Çin astrolojik takvimindeki hayvan sembolleri, hepsi gelecek senenin olumlu beklentilerinin kırmızıya boyanmış tılsımlı simgeleridir.  Kuşkusuz böylesine eğlenceli ve güzel duygular ile bezenen Şubat ayı Çinli olmasa dahi çoğu insanın hatta özellikle çocukların dikkatini çekiyor. Çocuklar için bu dönemde yapılacak çeşitli aktivitelerin ileride kendi gibi olmayan, farklı toplumların değerlerini anlayabilmeleri için iyi bir fırsat yaratacağı düşüncesindeyim. Kağıttan çeşitli dekoratif objeler, kuklalar yaratırken, onların lezzetlerini tadıp, sembollerini öğrenmeye çalışırken  yabancı bir kültürü de öğrenme fırsatı yakalamanın tatlı heyecanı ile büyülenebilir ve en güzel öğrenme motivasyonu meraklarını alevlendirirler. Rengin gücünü öğrenip onunla hayallerini boyayabilirler. Bu güzel ayda anlatılacak, paylaşılacak, öğrenilecek, sevilecek çok şey var gerçekten. Fırsattan istifade bende yine yeniden bu sefer de Çin Yeni Yılını kutluyorum… Sevgiler…

17

16

15

14

13

12

11

10

09

07

06

05

04

03

02

01This article was feautered at Bast Home February, 2015 issue.

 



2015 Dekorasyon ve Renk Trendleri

$
0
0

designmixer_21

Şu bir gerçek ki her geçtiğimiz yıl trend kavramı sınırları daha da genişliyor. Günümüzde öyle bir yaşam tarzı söz konusu ki adeta daha az önemli olan hiç bir şey yok. Belki de önümüze sürülen binlerce seçenek arasından seçim yapmak çok zorken ruhsal durumumuza göre önceliklerimizi belirliyoruz. Bir gün sadelik, yalınlık, dingin renkler veya renkten uzak tonlar ile arınmak tarzımız iken bir diğer gün capcanlı renklere adeta susayabiliyoruz. Duygusal  dalgalanmalarımız, deneyimlemelerimiz ve yaşam şeklimiz ile tercihlerimizin de hızlı bir şekilde değişebileceğini gözlemliyoruz. İşte tam bu çeşitlilik zenginliğini yaşarken farklı tarzların bir araya getirilerek kullanılması da son dönemlerin en büyük trendi halini alıyor.

Bilgi ve paylaşımın yaşamımızda  geniş alternatifleri hızlı bir şekilde sunması tüketim ürünlerine ulaşmayı her zamankinden daha kolay hale getiriyor. Markasına ve vizyonuna güvenen her marka sosyal medyada ürünlerini iştah açıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Beğenmek öylesine durdurulamaz pozitif bir dürtü oluyor ki binlerce olumlu yorum ve paylaşımlar markalara ve tasarımcılara gerçek bir motivasyon oluyor.

designmixer_212

Bir taraftan tasarımcılar orijinal fikirler ile yeni ürünleri yaratmaya çalışırken hızlı yaşam şartlarından ve daralan alanlarından dolayı fonksiyonellik kavramına daha da fazla odaklanılıyor. İşte bu yüzden, doğru ürünün tasarlanma aşamasında sadece hayal gücü ve yaratıcılık değil yüksek üretim teknolojileriyle bu fikirleri birleştirebilmek ve hayata geçirebilmek önemli oluyor.  Dünyada çoğu başarılı ürün tasarımcısı da bu sebeple üretim konusunu en üst düzeyde çözümleyebilecek konularında uzmanlaşmış, markaların çatısı altında ürünlerini hayata geçiriyor.  Özellikle dünya mobilya ve aksesuar trendlerinde söz sahibi olan  Gubi, Normann Copenhagen, Hay, &tradition, Wastberg, Functionals, Ikea gibi markalarda bağımsız tasarım yapan, çok tasarımcılı kurumsal yapı karşımıza çıkıyor. Bu çağdaş tasarımcıların yanında markalar ikonlaşmış tasarımcıların ürünlerine de yeni koleksiyonlarında ayrıca yer veriyorlar.  Danimarka orijinli Gubi bu tarz yaklaşıma en iyi örneklerden biri. Greta M. Grossman, Mathieu Mategot, Jacques Adnet gibi modern tasarım tarihinde öne çıkan tasarımcıların ürünleri marka çatısı altında üretiliyor. Zamanlar ötesi kimliğe sahip bu ürünler hemen her trende sihirli bir şekilde kendini dahil edebiliyor aynı 2015 senesi trendlerinde olduğu gibi…

designmixer_213

Peki bu kadar çeşitlilik varken nasıl seçim yapıp, en trendy olana ulaşabiliriz?

Sizlere  2015 senesi için öne çıkan trendleri ana başlıkları ile şu şekilde özetleyebilirim:

  • Doğanın saflığını ve estetiğini içinde barındıran az işlenmiş ham malzemelerden yapılmış ürünler (Mermerin ana malzeme olarak kullanıldığı dekoratif ürünler, masa ve sehpalar, üfleme cam aydınlatmalar, masif ham ağaçtan mobilyalar)
  • Çizgisel formların öne çıktığı grafik kalitedeki fütüristik ürünler. Daha çok sehpa, sandalye, aksesuar ve aydınlatma elemanlarında bu tema tercih ediliyor. Güncel tasarım ürünlerinde olduğu kadar kültleşmiş mobilya veya obje tasarımlar,
  • Kusursuz metal ışıltıları ile zenginleştirilmiş ürünler. Özellikle dekoratif aksesuarlar ve mobilya detaylarında zarif bir şekilde ışıltı verme amacı ile dahil edilen pirinç, bronz malzemeler. Son zamanlarda her zamankinden daha da fazla trend olan metal sarkıt lambalar.
  • Yalın mekanlarda kullanılan etnik objeler ve beklenmeyen dekoratif obje ve mobilyalar ile yaratıcı mix yapma sanatı.

 

2015 Renk Trendleri ;

 

  • İştah uyandırıcı, hemen her rengin pastel tonlarını barındıran soft palet. Blush, nektarin, mint, gri mavi…

 

  • Erkeksi kömür renkleri, siyah, antrasit, lacivertin tonları.
  • Doğayı eve taşıyan dinlendirici yeşilin geniş renk skalası. Mobilya, aksesuar, duvar kağıdı ve halılar da yeşilin mavi ve lacivert ile kombin yapıldığı enerjisi yüksek mekanlar. Özellikle kadifenin ışığı farklı şekillerde yansıtmasından dolayı derinleşen tonlar ve sofistike görünüm.
  • Pantone’ nin 2015 senesinde dekorasyon trendlerine imzasını atan kırmızı kahve toprak tonu Marsala Pantone 18-1438.

Trendlere hemen her zaman dahil olan, vazgeçilmeyen  beyaz ve grinin tonları. Yalınlığın ve temizliğin habercisi, beraberinde kullanıldığında canlı renkleri ve  dokuları daha da öne çıkarma gücüne sahip  mükemmel beyaz…

 

GUBI_bord_01Marka: Gubi   Ürün adı: Aoyama   Tasarımcı: Paul Leroy

designmixer(2)Marka: Andtradition   Ürün adı: Mayor Sofa   Tasarımcı: Arne Jacobsen & Flemming Lassen

designmixer(30)Marka: Normann Copenhagen   Ürün adı: Box Table   Tasarımcı: Peter Johansen

designmixer(27)Marka: Normann Copenhagen   Ürün adı: Nyhavn Vase   Tasarımcı: Simon Legald

designmixer(22)Marka: Menu   Ürün adı: New Norm Bottle   Tasarımcı: Norm

designmixer(21)Marka: Menu   Ürün adı: Book Binder   Tasarımcı: Christoffer Martens

designmixer(23)Marka: Menu   Ürün adı: Norm Steel Clock   Tasarımcı: Norm Architects

designmixer(24)Marka: Menu   Ürün adı: Norm Steel  Stand Clock   Tasarımcı: Norm Architects

designmixer(25)Marka: Menu   Ürün adı: Yeh Wall Table   Tasarımcı: Kenyon Yeh

designmixer(4)Marka: Design by Us   Ürün adı: Ballroom   Tasarımcı: Design by Us Creative Team

designmixer(11)Marka: Gubi   Ürün adı: Beetle Brass Lounge Chair   Tasarımcı: Pierre Frey

designmixer(12)Marka: Gubi   Ürün adı: Beetle Brass Lounge Chair Velour Back   Tasarımcı: Pierre Frey

designmixer(5)Marka: Design by Us   Ürün adı: Pollish Mint   Tasarımcı: Design by Us Creative Team

designmixer(20)Marka: Menu   Ürün adı: Turning Table  Tasarımcı: Theresa Arns

designmixer(8)Marka: Diesel with Foscarini   Ürün adı: Glass drop   Tasarımcı: Diesel Creative Team

designmixer(6)Marka: Moroso   Ürün adı: Supernatural   Tasarımcı: Diesel Creative Team

designmixer(31)Marka: Normann Copenhagen   Ürün adı: Brick Cushion   Tasarımcı: Britt Bonnesen

designmixer16Marka: Gubi   Ürün adı: Ronde Pendant Lamp   Tasarımcı: Oliver Schick

designmixer(13)Marka: Gubi   Ürün adı: Pedrera Floor Lamp   Tasarımcı: Corsini & Ruiz Millet

designmixer(3)Marka: Andtradition   Ürün adı: Mayor Sofa   Tasarımcı: Arne Jacobsen & Flemming Lassen

designmixer(17)Marka: Gubi   Ürün adı: Turbo pendant mattwhite light   Tasarımcı: Louis Weisdorf

designmixer(18)Marka: Hay   Ürün adı: turbo s mattwhite light   Tasarımcı: Louis Weisdorf

Immagini 024Marka: Diesel with Moroso   Ürün adı: Overdyed Side Table   Tasarımcı: Diesel Creative Team

designmixer(28)Marka: Normann Copenhagen   Ürün adı: Stay Table   Tasarımcı: Jonas Wagell

designmixer(19)Marka: Hay   Ürün adı: Kaleido Mix   Tasarımcı: Hay Creative Team

designmixer(01)Marka: Andtradition   Ürün adı: Mayor Sofa   Tasarımcı: Arne Jacobsen & Flemming Lassen

designmixer(10)Marka: Bull&Stein   Ürün adı: Glazed Ceramic Apple   Tasarımcı: Lisa Pappon

designmixer(9)Marka: Functionals   Ürün adı: Lloyd pub table rust   Tasarımcı: Serener

designmixer(15)Marka: Gubi   Ürün adı: bl4   Tasarımcı: Robert Dudley Best

designmixer(26)Marka: Menu   Ürün adı: Bottle Grinders   Tasarımcı: Norm Architects

designmixer(32)Marka: Bull&Stein   Ürün adı: silverplated Ceramic apple   Tasarımcı: Lisa Pappon

 

Bu blogpost’ da adı geçen tüm ürünler addresistanbul da diseno mağazasında satılmaktadır.

The article was featured at Bast Home design magazine March issue..


Zen Bahçeleri

$
0
0

designmixer_22

Tasarım ihtiyaçlara cevap vermenin en estetik ve doğru yolu ise havaların ısınması ile balkonumuzu, terasımızı veya bahçemizi tasarlamak ruhumuzu doğa aracılığı ile huzur vermek için en doğru zaman şimdi olmalı.

İç mekanlarda çeşitli stiller  tercih edilebileceği gibi dış mekanlarımızda da tercihimiz olan stilimizi yansıtacak birbirinden farklı stiller olacaktır kuşkusuz. Eğer tarzınız kalabalıktan uzak, yalın, düzenle denge bulabilen bir doğaya sahip ise o zaman size en uygun bahçe stilinin Zen Bahçesi olacağını söyleyebilirim.

Özellikle dar alanlar için son derece ideal olan bu bahçeler, balkonlardan geniş bahçelere kadar farklı ölçeklerde alanlarda uygulanabilir. Ayrıca,  bakım açısından da son derece pratik oldukları da söylenebilir. Ancak, Zen bahçelerinde kullanılan her elemanın bir anlamı vardır. Doğru etkiyi yakalayabilmek için Zen kültürü hakkında bilgi sahibi olabilmek önemlidir.

designmixer_222

Uzakdoğu kültürünü en güzel şekilde sembolize eden Zen bahçeleri bundan 1500 yıl kadar önce Japonya ‘da Budist Samuray savaşçıları tarafından doğaya duyulan alçak gönüllü saygı ile dengeyi ulaşabilmek için düzenlenmekteydi.

 

Zen kültüründe aydınlanmaya giden yolun sadece yalın ve alçak gönüllükle mümkün olabileceğine inanılır. Bu felsefe üzerine odaklanan bahçeler ise bu inancın doğada yaratılan bir yansıması olarak hayata geçer. Yin ve Yang, iki karşıt kavram, Zen bahçelerinde kullanılan doğal elementlerin sembolize ettikleri özellikler ile planlı ve disiplinli bir şekilde doğada dengeye ulaşır. Amaç huzuru ve rahatlamayı beraberinde getirecek dengeye ulaşmak ve evrenin yüceliğine odaklanmaktır. En önemli doğal elementler ise taşlar, kum, su ve bitkilerdir.  Yang’ i temsil eden taş ve kayaların ölçülerinde ve yerleşimlerinde belirli kurallar vardır. Adaları ve dağları sembolize ederler. Yaş ve ölçüleri ile karakterizedir. Dikey veya yatay olarak kullanılırlar. Genellikle üçer ve beşer adet arasında kullanılır. Taşın zıttı olarak kum Yin’ dir.  Okyanusu temsil eder. Alternatif olarak çakıl da kullanılabilir. Açık ve koyu renkli olabilir. Kum tırmıklanarak çeşitli hareket efektleri verilir ve bu çizgiler dalgaları temsil eder. Yang ve Yin elementlerini barındırır.  Meditasyon sırasında bu kum efektleri ile ifade edilen suyun sesine odaklanmanın mistik bir yanı vardır. Kum efekti taş ve kayaların etrafında yuvarlak olarak şekillendirilirken dalgaları temsil eden çizgilerin evreni de temsil ettiği şeklinde de yorumlanır.

designmixer_223

Bitkiler ise Zen bahçelerine estetik katar. Çam ve bambu ağaçları Zen bahçelerinin en güzel tamamlayıcılarıdır. Japon akçaağaç ise yaşam çarkını sembolize eder. Çalı olarak da Pittosporum ve şimşir bahçeleri yaz kış yeşillendirir, yaprak dökmedikleri için bahçenin temiz ve düzenli kalmasını sağlar ve oldukça pratiktir.  Nemli iklimlerde oluşan yüzeyleri kaplayan yosunsu dokular ise Zen bahçelerinin önemli bir parçasıdır. Yeşillikler daha çok kenar ve köşelerde yer alır.  Suyun pozitif enerji getireceğine inanılır ve tüm Zen bahçelerinde önemli bir yeri vardır. Genellikle şelalemsi yukarıdan aşağı akan su ve bahçe çeşmeleri Yin’ i temsil eder. Pagoda ve Buda heykelleri de Zen bahçelerine çok yakışan, Uzak doğu kültürünü sembolize eden elemanlardir.

 

Pozitif enerjinin serbestçe dolaşmasını sağlayacak fiziksel ve ruhsal rahatlamayı sağlayacak açık alan çoktur. Kalabalık ve kargaşa yoktur.  Tüm bu özellikleri ile ruha huzur verirler. Zen bahçelerinin  o kadar rahatlatıcı bir etkisi vardır ki minyatür olanları da vardır. Minik tırmıkları, kumları ve taşları ile doğaya çıkmanın mümkün olmadığı anlarda dahi kısa bir meditasyon için fırsat verir. Fakat, tamda doğayı sonuna kadar solumak istediğim bu ilkbahar ayında mis gibi kokuların içinde, suyun sakinleştirici sesini arkamda duyarak, yürüyerek kumlarını tırmıkladığım gerçek boyutlarda bir Zen bahçesini tercih ettiğimi söylemeliyim.

design_mixer_14

design_mixer_13

design_mixer_12

design_mixer_11

design_mixer_10

design_mixer_09

zen garden

design_mixer_07

design_mixer_06

design_mixer_05

design_mixer_04

design_mixer_03

design_mixer_02

design_mixer_01

article published at Bast Home digital design magazine April issue


New York ‘ un parlayan yıldızı Williamsburg, Brooklyn

$
0
0

designmixer s01

Bambaşka   kültürlerin bir araya geldiği, kendine has uyumuyla  bunca farklı insanı bir arada tutmayı başarabilen, yaşayanlarına şehrin ismi ile anılmalarının gururunu yaşattıran, kendine hayran bıraktıran,  belki de dünyadaki en dinamik ve aynı zamanda duygu ritmi en yüksek olan şehirlerden biridir benim gözümde New York City. Bu mega şehir kendi içinde belli tarzların, tiplerin ve yaşam şekillerinin gruplandığı bölgelere ayrılır. Bu semtler dinamik şehir temasına uyarak çeşitli zamanlarda trendy; yani in veya out olurlar.

Adeta tüm şehir zaman içerisinde birileri tarafından keşfedilir_ o birileri genelde yaratıcı sanatçı ve tasarımcı kesimdir_ alternatif, samimi ve fakat kendine has, kaliteli mekanlar açılır, sanat galerileri kurulur, sonrada cebi para dolu yatırımcılar, finansçılar gelir, yüksek fiyatlı rezidanslar, oteller yapılır, lüks mekanlarıyla artık tüm şehrin popüler merkezi oluverirler ve bir süre sonra tüketilir,  gözden düşerler. Bu arada ana akıma karşı duran alternatif kimlikteki yaratıcılar ise yeni mekanlarını bulmuşlardır  bile.  Buraları gelecekte şehrin yükselen trende sahip olacak mekanlarıdır.

designmixer s02

New York’ a son yaptığım seyahatimde 80’ lerde Soho, ardından Tribeca, Chelsea, Meat Packing District  derken  popüler şehir trafiğinin Brooklyn Williamsburg’ a kaydığını gözlemledim. Brooklyn’ in endüstri ağırlıklı bölgelerinden olan  semt şimdilerde adeta genç sanatçıların akımına uğramış. NY da hemen her yerde Williamsburg’ lu sanatçılardan bahsediliyor. Chelsea Market’ da Williamsburg’ lu sanatçıların ürünlerini satışa çıkardıkları açık pazar var.

Sanatçıların ilham alabilmek için ihtiyaç duydukları atıl alanlar ve alternatif bölgeler, ekonomik olarak zorlanmadan yaşayabilecekleri, aynı zamanda kendilerini sıra dışı hissettirebilen yerler. Bu sebepler ile  sanatçılar arasında popüler hale gelen Williamsburg hızla trendy olma yolunda ilerliyor ve kiralar da aynı oranda yükseliyor. Fırsat bu fırsat, çok keyif alarak dolaştığım henüz harcanmamış, yükseliş trendinde olan bu hoş semti kısaca sizlerle paylaşmak istedim.

Semtin bugünkü dönüşüm mimarisi tamamı ile şehrin dokusu ile uyumlu. Beni bölgeye çeken mekanlardan biri de 2012 ylında açılan eskiden bir fabrika olarak kullanılan The Wythe Hotel oldu.  Genel tasarımı, çıplak tuğlalı, geniş kemerli, yüksek tavanlı iç mekanları Brooklyn’ in endüstriyel imajını vurguluyor bu tasarım oteli. Reymond adlı restoranı  ve teras katında muhteşem Manhattan manzaralı barı ile otel popüler buluşma mekanı halini almış. Hemen yanındaki Brooklyn Brewery bira üretim fabrikası olarak hizmet veriyor aynı zamanda ziyaretçilere bira üretimi ile ilgili bilgilendirici bir tur yaptırıyor. Çevredeki tüm ilgi çekici mekanlar semtin özünde olan  üretim konseptini vurguluyor ve çevrede halen hizmet veren gerçek üretim atölyeleri ise  burayı bir film seti görüntüsünden kurtarıyor. Wythe’ e yürüme mesafesindeki Williamsburg’ un adeta atar damarı olan Bedford Street ise birbirinden keyifli, yaratıcı fikir ve ürünler ile dolu mağazalar, sanat galerileri ile dolu. Bölgenin endüstriyel dokusuna uyumlu eskitilmiş ahşap, demir doğrama, metal, taş mozaik ve tuğla gibi malzemeler kullanılarak tasarlanmış cafe, bar ve restoranlar ise hepsi birbirinden güzel ve özel tasarlanmış.

designmixer s03

Havada adeta California’ nın vurdum duymaz, hippilere has keyifli bir tembelliği hakim. Urban Outfitters Konsept Mağazasının ve çeşitli tasarımcıların köşelerinin olduğu Space Ninety 8 ise bu havaya çok yakışmış. Mağazanın içinde gene endüstriyel konsepti vurgulayan bar ve restaurant mekanlarıda açılmış. Satış temsilcileri ise adeta yok olmuş. Sanki bu mağazalarda hiç kimse satış yapmıyor. Belkide en çok hoşuma giden şeylerden biri de oydu. Zorlama yok, satış kaygısı yok.

Bir diğer çok beğendiğim mağaza ise gene yerel tasarımcıların ürünlerini satan A & G Merch oldu.  Gene endüstriyel konsepte marka kimliği olarak yansıtan mağaza  ev dekorasyonuna ait çeşitli aksesuar ve mobilyalarını bir depo konsepti ile pazarlıyor. Aynı zamanda başarılı online siteleri var.  Ruhu ve tarzı ile çok genç, çok hip ve bir o kadar da sempatik ve fonksiyonel..   Bir başka marka ise aynı genç yaratıcı ruhu yansıtan Flavor PAPER. Çılgınca güzel artistik kalitede el baskısı ve dijital baskı ile duvarları dekore eden duvar kağıtlarını bu bölgede ki fabrikasında üretiyor. Marka duvar kağıdı desen ezberini bozarak sıra dışı boyutlarda ve birbirini takip etmeyen desenler ile bu dekoratif materyale farklı bir anlam yüklüyor. Marka kendini tanımlarken yaratıcılıklarına ve üretimine kalbini ve ruhunu koyduğunu söyleyecek kadar da samimi bir duruşu var.

 

Williamsburg ‘ un New York gibi paranoya edici hızda akan bir şehrin parçası olduğuna inanmak gerçekten çok zor. Bisikletle rahatça acele etmeden dolaşan insanlar, bebeği ve köpeği ile cafe de keyif yapanlar, tasarladığı takıları ve resimleri kaldırımda satışa çıkaranlar, merdivenlerde, banklarda  oturup rahatça sohbet edenler, liste uzayıp gidiyor… 2-3 katlı binaların üzerindeki teraslardaki üstü açık cafe ve restoranlarda aynı zamanda oldukça popüler. Koca gökdelenlerin gün ışığını kesmediği, gökyüzünün insan boyuna yakın durduğu bu hoş semt bugün çoğunlukla genç hipsterların mekanı. Bakalım bundan 5 yıl sonra bu semti neler bekliyor olacak beraberce göreceğiz.

design_mixer (20)

design_mixer (13)

design_mixer (32)

design_mixer (28)

design_mixer (15)

design_mixer (09)

design_mixer (11)

design_mixer (21)

design_mixer (12)

design_mixer (17)

design_mixer (26)

design_mixer (18)

 

Bu yazı Bast Home haziran sayısında yayınlanmıştır.


Alışverişi eğlence haline getirmek için tasarlanan mağaza Katia & Bony

$
0
0

designmixer_23

Hayata renk katmak, alışverişi eğlenceli kılmak ve akılda kalıcı olabilmek sanırım çoğu markanın hedefidir. Ancak, bazen bu arzu sadece toplantılarda tartışılan gündem konusu olarak kalır,  bazen de hayal edilen planlar gerçeğe döner.  Böylesine bir çalışma ile Katia & Bony markası için yaptığımız  uzun süreçli beyin fırtınalarımızın, taslak proje ve uygulamalarımızın ardından sonuç olarak hayal ettiğimiz dünyayı karşımızda bugün şekillendiğini görmek marka ve yaratıcı ekip adına büyük bir zevk olduğunu söylemeliyim. Şimdi bu keyifli projeyi  konsept vurgularıyla sizlerle kısaca da olsa paylaşmak istiyorum.

 

Bugün 20 mağazaya sahip Katia & Bony markası  Türkiye’ nin en büyük çorap üreticilerinden Bony’ nin tescilli markası. Uzun yıllardır yurt dışına, dünyanın en tanınmış markaları ile üretici olarak yaptığı iş birlikleri, tasarım açısından oldukça çağdaş ve yenilikçi bir vizyona sahip olması, kalite bilinci, sıra dışı çizgiyi markaları ile bağdaştırabilmeleri, tasarım ekibimizi takım arkadaşları haline getirdi. Sacura Mimarlık olarak mağaza tasarımı, mimari proje ve uygulayıcı kimliği ile çıktığımız yol bugün ürün koleksiyon tasarımı ve marka konseptini de kapsayan geniş kapsamlı bir projeyi de içerisine dahil etti. Markanın tüm konsepti ile koleksiyona kadar dağılan geniş çaplı bu çalışma; projeyi mağaza dekorasyonuna, marka imajına ve ürünlerine kadar aynı vizyon çatısı altında odaklanmış bir şekilde yürütmeyi hedeflemesinden dolayı oldukça anlamlı.

designmixer_232

Yenilikçi ve farklı olma isteği, klasik mağazacılığın gerekleri ve vazgeçilmezlikleri ile harmanlandı bu konsept projede.  Genç hedef kitleye hitap ederken ürün gamında bebek’ den yetişkine kadar  geniş bir yaş grubuna ait ürünleri satışa sunması ürün çeşitliliğini ve sayısını da beraberinde getirdi. Makul fiyatlar ile hızlı ve kolay alışverişi teşvik etmesi market teması ile uyum sağladı..

Puck ajans tarafından Katia& Bony için özel tasarlanan süt kutuları, sandviç paketleri, kavanozlar gibi klasik market alışverişini anımsatan paketlemeler içinde sunulan tekstil ürünleri hem markaya espritüel bir hava kazandırdı, hem de verilmek istenilen market alışverişi imajını ürünlere taşımış oldu. Mekan içinde dekoratif olarak yüzeyler ve paketler market konseptindeki illüstrasyonlar ile süslendi.

 

Fikir, ürün tipi ve yaş grubu olarak geniş  skalayı içinde barındıran bu markayı  sınırlı metrekareler içine sığdırmak  kuşkusuz projenin en zorlayıcı kısmı oldu. Farklı ürün ve yaş gruplarını gösteren özel bölmeler ve sergileme üniteleri yapıldı.  Genelinde tavana kadar sıra sıra askıların yan yana geldiği klasik bir mağaza görünümünden projemizi elimizden geldiğince özgürleştirmek istedik. Ürünler için çeşitli esprili duruşlar yarattık. Örneğin, geçmişte çorapları kurutmak için kullanılan vintage ahşap kalıpları çeşit çeşit desenli renkli çorapları sergilemek için kullanıldı.

 

Enerjisi en yüksek renklerden olan sarıyı markanın genç ve dinamik rengi olarak seçtik. Gri erkek bölümünü, beyaz ise saflığı ve tazeliği  ile bayan bölümünü temsil etti. Genelde mağaza tasarımlarında atlanan fazla ilgi görmeyen tavan bölümünde ise markanın kimlik renklerinden gri ve çarpıcı sarı renk olarak kullanıldı.  Ürünlerin üzerindeki yoğun desen ve renkler grinin dinginliği ile dengelendi.

designmixer_233

Mağazanın en ilginç  alanlarından biri ise ortada yer alan sempatik market konsepti için ayrılan manav standı şeklindeki modül oldu. Üzerinde elma, domates, yumurta şeklindeki rengarenk ve eğlenceli paketlemelerde sunulan  çeşitli  organik kremler, masklar ve sabunlardan oluşan Tony & Moly kozmetik markası ürünleri markanın özel market konsepti ile paketlenmiş ürünleri ile satışa sunuldu.

 

İç çamaşırı, çorap, ev giyimi ve kozmetik gibi sürekli ihtiyaç duyulan cilde teması en yüksek olan ürün gruplarının satışa sunulduğu marka sempatik olduğu kadar kaliteli. Marka Göktürk’ de ki mağazası ile ilk startı verdiği konsepti kısa zamanda tüm mağaza zincirlerine yaymak için kolları sıvamış durumda. Eğlenceli alışveriş konsepti ile kısa zamanda yurt içi ve yurt dışına hızla yayılacak olan bu genç ve dinamik marka perakende sektöründe kendinden çok söz ettireceğe benziyor.

57x136

7R0A3845

7R0A3871

7R0A3837

7R0A3819

7R0A3785

7R0A3819

31754682_060_b

Print

32481988_001_b

Print

32533747_002_b

Print

32482259_072_b

 


Ekolojik Doğu Karadeniz Evleri

$
0
0

03

Haziran ayında Trabzon, Rize ve Artvin yaylarına, doğanın kalbine yaptığımız gezide zihnime adeta mıhlanmış yeşilin tonları, bol oksijenli mis gibi havanın tazeliği özellikle yazın bu kavurucu sıcaklarında hayallerimi süslüyor. İşte tam da bu yüzden gürül gürül sularıyla, yağmurun cila gibi parlattığı yeşiliyle biraz da içinizi rahatlatmayı arzu ettim Ağustos ayının bu sıcak köşesinde.

 

Türkiye’ nin zengin flora ve faunası ile  belki en özel doğal güzelliklerine sahip Doğu Karadeniz bölgesi, eğimli araziler ile çevrili coğrafyası hayran edici olduğu kadar farklı yaşam şartları sebebi ile bir o kadar da şaşırtıcı. Belki de coğrafyanın ulaşımı zor kılan topoğrafyası yapılaşma kirliliğine karşı koruyucu bir kalkan olmuş. Azgın dereler üzerinde Osmanlılar döneminden kalma taş kemer köprüler ile hayata bağlanmış köyler mevcut. Şehir ve köy arası günlük trafik ise oldukça yavaş.  Toplum yerleşimi ise seyrek gruplar halinde aralıklarla vadiler yaylalar üzerine serpiştirilmiş. Yamaç üzerinde yeşillikler arasında kartal yuvası görünümlü ekolojik yapılar ise vernaküler mimarinin en güzel örnekleri.

02

Çoğu 100-150 yıllık geçmişe sahip, yapı malzemeleri ise tamamı ile çevre doğadan elde edilen ahşap ve taş. Kestane, meşe, ceviz, karaağaç ve çam gibi sert doğa koşullarına dayanıklı ağaçlar ve dere yataklarından temin edilen taşlar kullanılıyor bu güzel Karadeniz evlerini inşa ederken.

 

Yamaca karşı, uçsuz bucaksız yeşil manzaraya hakim tekil evlerin hemen 5-10mt ilerisinde Serender adı verilen dört direk üzerinde yerleştirilmiş erzaklık olarak ana binanın eki olarak kullanılan tek odalı ahşap yapılar yer alıyor. Bunlar yiyecekleri taze tutmak için açık ve havadar bir düzenekte kurulmuş. Daha çok köklü ailelerin sahip olduğu eski tip Serenderler de hoş ahşap oyma detaylara rastlanıyor. Bu binaların yerden yükseklikleri ise 5-7 mt arasında. Böylelikle, etraftaki vahşi hayvanlardan ve haşerelerden korunaklı bir yapı görevi görüyorlar. Direklerin yukarı kısmına ise daha çok tekerlek şeklinde tahtalar yerleştiriliyor ve çeşitli böceklerin yukarıya çıkması engellenmiş oluyor. Ana yerleşim ve yaşama olarak kullanılan evlerin bodrum katları hayvanlar için ayrılmış. Orta katta ocağın yer aldığı ailenin yemek yediği toplandığı bir ortak bölüm bir de yanlarda sıra sıra pencerelerin altında uzun sedirlerin uzandığı salon odaları yer alıyor. Üst katlar ise yatak odaları için ayrılmış. Döşemeler son derece yalın. Odaların çoğunda ısıtma işlevli şömineler, ocaklar bulunuyor.  Evler yüksek nemden dolayı daha çok Güney’ e bakacak şekilde konumlandırılıyor. Sert yağmurların ve rüzgarın vurduğu kuzey ve batı bölümünde yapılarda daha sert ahşap malzemeye yer veriliyor. Organik bir yapı malzemesi olan ahşap havayı temizleyebilen tek yapı malzemesi olarak biliniyor. Geçme sistemi ile inşa edilen tahtalar arasından evin sürekli hava almasını sağlayan bu yapı sisteminin insan sağlığına ne kadar uygun olduğunu sanırım söylemeye gerek yok. Tek bir yapıştırıcı, kimyasal solvent bulunmuyor. İzolasyon malzemesi olarak da saman kullanılıyor. Isı değişiklikleri ile zaman zaman genleşen bu evlerde bazen beklenmedik ürpertici seslerde olmuyor değil.. Çatılarda ise yoğun yağmurda koruma amaçlı geniş saçaklar bulunuyor.

01

Evlerin dışında sağlı sollu 2 avlu yer alıyor. Adeta yeşillikler üzerinde uçarcasına direkler üzerine konumlandırılmış balkonlar bulunuyor. Bunlar yemek için veya açık havada sebze kurutmak için kullanılıyor çoğu zaman.

 

Bir de Karadeniz’ in köklü ailelerinin sahip olduğu birbirinden güzel, muhteşem konakları yer alır bu yayla ve vadilerde. Hikayeleri ise yüzyıllar gerisine gidiyor, engebeli arazilerin zor tarım şartlarından dolayı çoğu Karadenizli gurbette yaşamış. Bu güzel konakları inşa ettiren aileler ise Çar Rusya’sın da pastacılık ve fırıncılık öğrenmiş, zaman içinde zengin olmuş varlıklı aileler.  Ne yazık ki bu güzel aile konaklarının çoğu koruma altına alınamadığından dolayı çürümeye bırakılmışlar. Ancak, güzel haber o ki; hali vakti yerinde olan, değer bilen son jenerasyon aile bireyleri bu binaları restore etmek için çeşitli projeler geliştirmekteler. Bir kısmı butik otel olarak kullanıma geçmekte.

 

Üzerinde uzun uzun konuşulacak, yazılacak bu masalsı diyarlar umarım turizm ve şehircilik adına tüketilmezler. Doğal miras olarak koruma altına alınırlar. Zira aksini ispatlayacak çoğu çarpık yapılaşmaya şahit olduk. Yüksek yaylalara daha kolay ulaşım ile turizme destek vermek için “yeşil yol projesi” ile yok edilmezler. Hes projeleri, maden araştırma aktiviteleri ile bugünlerde sık sık haber yapılan  Doğu Karadeniz’ in ekolojik duruşu ve doğal güzellikleri ile gündemimize oturması ile dileğiyle.

11

10

09

08

07

06

05

04

03

02

01


BEYAZI SEVEN EVLER

$
0
0

designmixer_27-1

Ne mevsimi, ne de sevmeyeni var. Modası geçmez, beraberinde kullanılan hiçbir rengi ve dokuyu mahcup etmez. Gücü tüm renklerin ötesinde, her birini kendine dahil eden ışık, karizmatik beyaz. Dekorasyonda ve giyimde ister minimalist, ister eklektik tarz olsun her stili daha da güzelleştiren, özel kılan beyaz.

 

Dünyada bazı yerleşim alanları vardır ki; öncelikle kendine hayran bıraktıran beyaz evleri ile anılırlar. Bahsi geçtiğinde akla ilk gelen katmer katmer beyaz binalarıdır. En ünlülerinden biri de sırtını gökyüzünün ve denizin mavisine yaslayan bembeyaz Ege sahil ve ada evleridir. Bu mütevazi güzel evler yaz aylarının tatlı tembelliğini anımsadığımız düşlerimiz ile bağdaşır çoğu zaman. Toplu halde kirece boyanmış bu evler estetik olduğu kadar ekolojik olarak da ışığı yansıttıkları ve haşereleri uzaklaştırdıkları için anlamlıdırlar. Her sene bahar temizliği gibi üzerlerine tertemiz bir boya geçilir, yeni bir can alır, geçen ayların ağırlığını üzerlerinden atar adeta yeniden tazelenirler. Yaşları yoktur deta bu evlerin. Yazın ışığı ile pırıl pırı parlarlar.

designmixer_27-2

Daha çok güney ülkelerinin dış cephelerinde kullanılan beyaz, ışık gücü ile karanlık Kuzey ülkelerinin evlerinin dekorasyonunun ayrılmaz parçasıdır. Özellikle çağdaş İskandinav evlerinde öne çıkan en baskın görünüm yalın ve taptaze beyazdır. İster duvarlar, ister objeler, ister döşemelik olsun veya beraber yan yana dursun, hep en beğendiğimiz o çekici beyazlıktır. Çerçevelediği her sanat eserini, yanına aldığı her rengi, objeyi, mobilyayı, aksesuarı dingin ve müdahalesiz hali ile adeta baş tacı eder. Bir anlamda saflığı ile tüm güzel duyguları ve aşkı da çağrıştırır. Aynı Şah Cihan’ın çok sevdiği eşi Mümtaz Mahal anısına inşa ettirdiği dillere destan bembeyaz Taç Mahal gibi.

 

Beyaz derken aslında tonlarından bahsettiğimizi de belirtmeliyim. Sarıya bakan sıcak tonlar, ahşap ve doğal dokulara çok yakışırken, griye bakan tonları maviler, yeşiller ve antrasitlerle kullanıldığında, soğuk metal yüzeylerin yanında modern evlere çok yakışır.

 

Tekstil teknolojilerinin ilerlemesi ile kumaşların temizliğindeki pratik çözümlemeler beyazın iç dekorasyonda daha cesurca kullanılmasına yardımcı olur kuşkusuz. Derinleme temizliğe düşkün kişilerin kiri gizleme gibi alışkanlığı olmadığı içinde tercih ettikleri tonların gene beyaz olmasına şaşmamak gerek.

designmixer_27-3

Duvar boyalarında ise beyazın trend tonları üzerinde duran çekici skalalara bir çok  boya markasının özel kartelalarından ulaşmak mümkün. Çekici renkler ile mekanları kolayca farklılaştırmak her ne kadar mümkün olsa da, vermiş olduğu ferahlık hissi ile beyaz her zaman duvar boyalarının en çok tercih edilen grubunda vazgeçilmezler arasında tüm sezon trendlerinde yer almaya devam eder.

 

Yazlık evlerde keten ve pamuklu kumaşları daha da doğal ve özel kılan beyaz, kışlık evlerde kalın yün örme dokularına ayrı bir güzellik katar. Koltuklar ve sandalyeler üzerine atılan imitasyon beyaz hayvan postları ise kışın kar beyazına hoş bir sıcaklık hissi katar, içimizi ısıtır. İskandinav evlerinin antik beyaz çini sobaları ise bu modern ve yalın Kuzey evlerine çok yakışır. Eskimişe taze modern bir yüz vermenin en pratik ve keyifli yollarından biri de beyaza boyayarak dekorasyonu şenlendirmek olabilir.

 

Benim önerim beyazın sakin tonları ile alabildiğince dekorasyonunuzda oynamanız ve dekorasyonun keyfine varmanız. Ruh halinize göre canlı renklerin veya dingin tonların yanında kullanarak ister çirkini kapamak, ister güzel olanı ortaya çıkarmak olsun amacınız özel ve çarpıcı ortamlar yaratmanız. Geri kalan yorumu ve beyaz ile evinize getireceğiniz sürprizleri size bırakıyorum. Şimdiden kolay gelsin!

designmixer (9)

designmixer (11)

designmixer (10)

designmixer (6)

designmixer (4)

designmixer (3)

designmixer (5)

designmixer (2)

Bu makale Bast Home dijital dekorasyon dergisinde yayınlanmıştır.


KIŞIN WABİ-SABİ

$
0
0

designmixer_29-1

 

Kökleri 16.yy a dayanan Wabi Sabi kavramı yalınlık, sakinlik, doğallık ve mükemmel olmayan doğal güzelliğin getirdiği alçak gönüllü dünya görüşüne sahip Zen kökenli bir uzak doğu felsefesidir.

designmixer_29-2 designmixer_29-3 designmixer_29-4

 

Dekorasyon stili olarak; gereksiz, işlevsel olmayan detaylardan arınmış, yaşlanmaktan korkmayan doğal malzemeler ile kurgulanmış bir mekan mükemmel bir Wabi-Sabi ortamının olmaz ise olmazıdır.

 

Metanın yönlendirileni pozisyonunda kalmamak, düşünceye ve içe dönebilmek fazlalıktan arınmış boşluğun yarattığı pozitif güç ile imkan bulur. Eşyalar ile dopdolu bir ev, ağzına kadar dolmuş kapakları zor kapatılan dolaplar, altı eşya dolu yataklar hepsi adeta kafamızı yersiz yere meşgul eden takıntılı düşüncelere benzer. Evdeki halimiz aslen ruh halimizin de yansımasıdır. Yaşadığımız mekanın fazlalıklardan arındırılması duygusal arınmayı da beraberinde getirir. İşte bu yüzden bu hayat görüşü felsefesi birebir dekorasyon tarzı olarak kimliğimizin bir uzantısı halini alır.

8f195399f02a7fecb8a6e799d88010b2

Mevsimlerden kış ise; wabi-sabi’ nin doğadaki halidir adeta. Yumuşak bembeyaz kar, sessiz ve sakince örter her şeyin üstünü hafifçe soluk aldırır; arındırır ve zaman verir. Asıl olan zamandır. Yağar, kaplar, donar, erir ve gider. Her şey yeniden geri dönüşür. Bir geri dönüşüm hikayesidir. Bembeyaz örtünün üzerine düşmüş yalnız bir dal, çoğu zaman süslü kristal bir vazonun içine yerleştirilmiş kopartılmış bir demet çiçekten çok daha fazla kalbimizi heyecanla doldurur. Çünkü, o doğal olandır. Gerçek de aradığımız hep budur. Kütüklerden yapılmış bir ev, içinde sade, rahat bir yatak, bir soba, belki de bir taş ocak, şömine, açık ahşap raflar, eski çıkma ahşap kapılardan yapılmış geniş dolaplar, taştan bir lavabo, küvet, sımsıcak tutacak örme battaniyeler, postlar, el dokuması yünlü kilimler, sepet içinde kuru dallar, bol mum, duvarda sevdiğiniz aile fotoğrafları veya çok sevdiğiniz birkaç tablo. Kar ile sarmalanmış bir ev ise kapısının girişinde donmuş yapraklar ile dekore edilmiş buzdan vazolar. Yanında ahşap şezlongların üzerine atılmış tombul yastıkların üzerinde dinlenen kalın örgü battaniyeler. Saydıklarımın arasında lükse dair hiç bir şey var mı? Ama ben eminim ki böyle bir evi istemeyen yok denecek kadar azdır. İşte ihtiyacımız budur. Böylesine sıcacık, böylesine bizi biz yapacak gerçek yalınlığa sahip bir mekan kışın wabi-sabisinde mükemmel olur. İhtiraslardan arınmış sakin yalınlık; adeta içimizle yaptığımız barışma halidir, asıl olanı kabullenmektir. Toplumsal barış ise bu görüşün bir uzantısı olabilir. Hepimize gerçek olmayan süsten, şatafattan uzak, barış içinde, gerçek, kalıcı ve zaman içinde daha da güzelleşecek günler görmeyi diliyorum.

f10aba3a8ed3824c37b7a3b777c9055d f2ac53ac5c7a40d983b31b454a02414f e89bb60b7ee62cd9570e4cef7021ade5

Bast Home Kasım sayısında yayınlanmıştır.



Duvarları yıkmak

$
0
0

Screen Shot 2016-02-11 at 13.01.44

Duvarlar; dikey düzlemde mekan sınırlarını belirleyen, aynı zamanda algı dünyamız ile ilgili ipuçları veren, metaforik anlatımlarda adını çokça andığımız, tezat sembolik anlamlar taşıyabilen temel yapı elementleridir.

walls3

Dekorasyonun ve kişisel stilimizin, kullandığımız renklerden, tercih ettiğimiz malzemelere, mobilyalara, formlara, alan kullanımlarına kadar mekânsal kurgulamalarımızın içsel dünyamızın bir dışa vurumu olduğuna inanırım. Renk’ den korkmayanların genellikle daha özgür ve yeni deneyimlere açık kişiliğe sahip olmaları gibi, duvarları yıkabilenlerin sınırlarını genişletmek isteyen, vizyonu geniş insanlar olduğunu hiç çekinmeden söyleyebilirim.

Bu köşe yazımda da, duvarlar ile ilgili algımızı kırmak istiyorum.   Kafamızın içindeki, çoğu zaman korku ile yaklaştığımız duvarlara yeni bir anlam yükleyip; capcanlı, enerjisi yüksek, adeta mekanı yeniden yepyeni ve bambaşka göstermeyi başarma kabiliyetine sahip duvarlardan bahsetmek istiyorum.

Beyaz, taş rengi, bej gibi soft tonlar, beraberinde kullanıldığı her renk ve malzemeye uyumlu oldukları için mekan yüzeyleri için çoğu zaman en az riskli olan renklerdir. Fakat, asla kendi başlarına vurgu gücüne sahip olamazlar. Genel olarak güçlü olan başka bir mobilyayı, kaplamayı, dekorasyon ürününü veya sanat eserini öne çıkarırlar. Duvarda uygulanacak kuvvetli bir renk, duvar kağıdı, doku, materyal veya duvarın negatif alanlarının iyi değerlendirildiği çerçeve veya obje sergilemeleri mekana adeta sihirli bir şekilde dokunur. walls2

 


Mood Board

Mood Boards

$
0
0

Mood Board Project for Fall Winter 2016

Desert Nomad

Deep Forest

These two boards which I prepared for winter 2016 was inspiration for Katia & Bony 2016 FW collection.

 

 


Mood Boards

$
0
0

Mood Board Project for Fall Winter 2016

Graphic

Nordic Pastels

These two boards which I prepared for winter 2016 was inspiration for the soft tones of Katia and Bony 2016 FW fashion collection.


Summer Mood Board

$
0
0

Mood Board project

Greige Colors

Pastels

These two boards which I prepared for spring summer 2015 was the inspiration for pastel colors of Katia & Bony fashion collection.


CROSS-CULTURAL DESIGN ITEMS SOURCING

$
0
0

eclectic design_ethnic design objects

There are many services that I offer as designmixer. But, I must admit  one of my most favorite and funnest job of all is  cross-cultural design items sourcing since it is involved with lots of traveling, searching and discoveries. Finding the most beautiful fabrics, decorative items, antiques, arts, crafts,  and right pieces for the specific projects,  meeting with lots of interesting people,  great stores, shop owners, artisans, getting to know about the cultures, their traditions and many more is a great style of working. Here I am going to explain briefly what exactly it involves:

  • Finding and sourcing one of a kind design objects and ethnic materials from different parts of the World
  • collaborating with design shops and designers in Turkey to source special items to abroad.
  • Sourcing eclectic mix of ethnic carpets, lamps, fabrics, furniture, decorative objects, accessories, ceramics, architectural materials like doors, windows from Anatolia for residential and commercial projects in abroad.
  • Local guidance for designers from abroad for who would like to source local materials and decorative items from Turkey
  • Concept oriented shopping for special projects. It involves with market research, product and design development, pricing,  sample making, purchasing, design development, production
  • _OZ_6920x

decorative items are from modern tarih store in İstanbul.


Çocuklar için Eğlenceli Duvarlar

$
0
0

Screen Shot 2016-03-01 at 19.22.39

Screen Shot 2016-03-01 at 19.22.49

Screen Shot 2016-03-01 at 19.23.00

 

Screen Shot 2016-03-01 at 19.23.09

kids_rooms_walldesign 6627bb5dc3c7669c9bab8bb675b44803 wallart_kids rooms

Hadi ev denilince aklımıza ilk gelen kelimeleri sıralayalım. Konfor, rahatlık, kişisel düzen, fonksiyonellik, mutlu ve guven içinde yaşam. Peki evde çocuk denilince akliniza neler geliyor? Eminim konuyla ilgili bir sürü karışık duygu ve fikirlere sahipsinizdir.  Tüm bu düşüncelerin çoğu da birbiri ile tezat içerir. Mutluluk ve kargaşa , eğlence ve düzensizlik, ev planında sıradışı programsızlık vs… Birazda çocuğunuzun kişiliğine ve yeteneklerine göre evinizin görünümü şekillenir. Fakat, size iyi haberlerim var. Bu kontrolsuz kargaşa hiç birimizin kaderi değil. Çocuklu ev yaşamında tarzınız ve dekorasyon stiliniz cikmaza girmek zorunda değil. Aksine çocuklarınız için oluşturacağınız çeşitli aktivite köşeleri ve oyun alanları yaratacılığınızı eğlenceli bir sekilde sergileyebileceğiniz yepyeni yorumları beraberinde getirebilir.

fc55eb34036e2f23faca679a468562b9

Şehir yaşamı ile daralan evlerin taban alanları yeni oyuncaklar ve malzemeler ile düzensiz bir sekilde adeta kuşatılırken, alansızlığa karşı en pratik çözümün hacimleri belirleyen duvarlara, yani dikey kullanım yüzeylerine  fonksiyonellik katmak olabilir. Çocuklarin yaş grubuna göre duvarların işlevselliği değişebilir. Bebek odalarında özel duvar kağıtları, oyuncak rafları, küçük sevimli kıyafetleri açıkta sergileyebilen duvarlar, yaş ilerledikçe üzerlerine tırmanabilecekleri, çıkartmalar ile süsleyebilecekleri, üzerlerini boyayıp, çizebilecekleri, sıra sıra kitapları raflara dizebildikleri aynı zamanda kitapların hemen yanı başında gizli kitap okuma bölümlerini oluşturabilecekleri muhteşem kullanışlı dikey yüzeyleri oluşturacaklardır.

db189b4bcb2631ed22d37cedfc411e55

kids_room_decoration functional_walls_kids çocuk_odası_ duvarları

Çocuğunuza renklerin sihirli dünyasını tanıtırken her ayın özel rengini belirleyip odasının duvarını bu özel renkden folyo çıkartma ile kaplayabilir, üzerine çizimler yapabilirsiniz. Hatta bu fikri tavanlara da taşıyabilirsiniz. Özel cikartmalar ile süslerken oyuncaklara ve duvarlara karşılıklı yapıştırabileceğiniz cırtcırt bantlar ile çocuğunuz ile beraber oyuncaklardan çeşitli duvar dekorasyonları yaratabilirsiniz. Birbirinden güzel rengarenk dünyalarını dışa vurdukları sanat eserlerini de aynı şekilde bu özel duvarlarda sergileyebilir, evinizi paylaştığınız yetenekli minik sanatçının aynı zamanda kendilerine güveninin gelişmesine  destek vermiş olursunuz.

ad6e7f7ccfd437de122637b5a22e19c7

fun_kids_rooms kids_rooms_walldesign_designmixer

Sanırım ışık sönünce parlayan yıldız ve ay çıkartmalarına ise bayılmayan çocuk yoktur. Minik dostlarımız  için en eğlenceli olan, yaratıcılıklarına sınır tanımayan, sürpriz değişiklikler ile bir anda dikkatlerini toplayıp, onları şaşırtabilen, hayal dünyalarını tetikleyip, fiziksel olarak bulundukları mekandan düşüncelerini başka yerlere alıp sürükleyebilmelerine imkan verebilecek ortamlardır.

fa8aab16a7d0ff0a866b36a725b0f2da

Mevsim temalarına göre onları iç mekandan doğaya taşıyabilecek, doğada beraberce keşfettiginiz objeleri sergileyebilecekleri ve aralarına çizimleri ve kendi seçtikleri renkleri dahil edip dekor edebildikleri duvarlar evin en eğlenceli , muhteşem köşeleri olacaktır.  Unutmayin fikirlerine kullanim alanı bulabilen, onları hayata geçirme yetisine sahip yaratıcı çocuklar özgür fikirli ebeveynlerin  eserleridir. Bu tarz bir yaklaşım çocuğunuzu ve sizi mutlu edebilecek mekanlar yaratma konusunda kuşkusuz en büyük yardımcınızdır.

79ideas_decoration_for_kids_kiteRengarenk birbirinden güzel uçurtmalar harika duvar ve tavan dekorasyon elemenları olabilirler.

Inside Out Kids rooms interiors stylist Jessica Hansen 2015 April 201505 climbing_walls_for kids

Çeşitli grafikler ve akşap kaplamalar ile şekillendirilmiş tırmanma duvarları da hem çok eğlenceli hem de  enerjisi yüksek küçük haylazlar için mükemmel performans alanları olacaktır.

76e67b6bddb9267aa733d30e126deda7

 

Çocuklarınıza eğlenceli duvarlar yaratırken  siz onlardan daha da çok eğlenebilirsiniz. Ne de olsa genç, pırıl pırıl zihinlerden oğrenebileceğimiz çok şey var. En önemlisi de yaratıcılığın sınır tanımadığı sürpriz dolu günlerin hayatimizda olduğu kadar evimizde de eğlenceli ve mutlu günler geçirmemize imkan verebileceğini bilmek. Tüm bunlar  işe başlamak icin eşsiz bir motivasyon, ne dersiniz?

229b571be4aeb0f1c988a19845f07bf6

 



Tımarhane Tasarım Atölyesi

$
0
0

tımarhane tasarım atölyesi

Antalya’ da çıldırmış bir tasarım ofisi var. Yaratıcılık tavan yapmış, seramikten çantaya, mobilyadan ev dekorasyonuna, rengarenk, çoğu zamanda adeta hayatı tiye alan protest sanat objeleri ilginç sergileme yöntemleri ile tasarım meraklılarını mıknatıs gibi mağazasına çekiyor. Geçtiğimiz hafta bu ilginç ve keyifli tasarım stüdyosunun açılışına davetliydik. Atölyenin kurucusu ve baş tasarımcı Özden Önal Gülkaya yaratıcı kişiliğini özgürce ve zevkle ortaya koyduğu çalışma ortamında tasarımcı iş arkadaşlarının da aynı keyfi aldıkları her hallerinden belliydi. Giyim, saç ve makyaj ile vücutlarını adeta tual gibi kullandıkları kostümleri ile açılış partisini formal bir kokteyl olmanın ilerisini taşıyıp adına yakışır çılgınlıkda, davetlilerine eğlenceli bir kutlama ortamı sunmayı başardılar. Tımarhane Tasarım Atölyesinin bahçe katında yer alan Özben Önal Gülkaya’ nın eşi Tolga Gülkaya’ nın sahibi olduğu Hayal Mutfak da parti boyunca lezzetli ikramlar ile davetlileri mutlu ettiler.

tasarım atölyesi Özben Önal Gülkaya Barış Öztek Tijen Samuray Öztek

Antalya’ nın çağdaş modern yüzüne çok yakışan bu yaratıcı aksiyonlar merkezi, tasarım meraklılarını çok mutlu edeceğinden hiç şüphem yok. Kimbilir belki Antalya’ yı artık sadece turizm ile değil yaratıcı beyinlerin toplandığı, özgür, güneşin yaratıcılığın renkleri ile buluştuğu, pırıl pırıl geleceğe zevkle bakan bir şehir olarak anmanın zamanıdır.  Sürprizler ile dolu Tımarhane ve tasarımcılarının müdavimlerini şaşırtarak, gücünü fikir özgürlüğünden alan deliliğin dayanılmaz hafifliğini  çevresine aşılayacağı günler artık başlamıştır. İster özel bir tasarım projesi, ister küçük bir obje olsun, işi gücü yaratmak olan bu disiplinler arası tasarım grubunun hayatınıza farklı ve çok keyifli bir boyut katacağından hiç şüpheniz olmasın. Bu arada, heleki Antalya’ da eviniz var ve bambaşka bir şekilde dekore etmek istiyorsanız  Tımarhane Tasarım atölyesine uğramanızı şiddetle öneriyorum.

tımarhane tasarım atölyesi designmixer

IMG_6859 IMG_6854 IMG_6847 IMG_6842 IMG_6861 IMG_6849 IMG_6853 IMG_6848 IMG_6846 IMG_6844 Mask designed by Özben Önal Gülkaya IMG_6843

1931280_10153587488458458_5801918175976277465_n

Özben Önal Gülkaya Tımarhane Tasarım Atölyesi

 

 


Sofrada Wabi Sabi

$
0
0

Uzakdoğu Zen felsefesinde bir hayat görüşü olarak benimsenen; doğallığın getirdiği mükemmel olmayan düzenin, sakinliğin ve estetiğin yaşam stiline dingin yansıma hali; literatürde Wabi Sabi olarak yerini alır. Bugünlerde Batı dünyasında bu huzur haline duyulan ihtiyaçtan dolayı, oldukça popüler bir konuma oturan Wabi Sabi konseptini sofra stiline taşıma yöntemleri, bunlarla ilgili fikirler ve sürpriz dolu sonuçlar sanırım çoğunuzun hoşuna gidecek. Sakinlik eşliğinde nasıl yaratıcı sofralar hazırlayıp, estetik ve dekoratif düzenlemeler ile yediğimizin içtiğimizin daha fazla tadına ve de keyfine nasıl varabiliriz? Herkesin doğallık anlayaşı birazda kişisel olması, elbette  yorumlamaları farklılaştırabilir, hatta Wabi Sabi stil anlayışına daha da güzel tatlar katabilir. Bugünkü yazım aracılığyla sizlerle designmixer gözüyle ilham verici bulduğum görselleri ve bazı fikirleri paylaşmak istedim.

Konuya yemeğin kendisinden giriş yapacak olursak, öncelikle Wabi Sabi sofrası deyince aklınıza Uzakdoğu yemekleri gelmesin derim. Çünkü, bugün burada bahsettiğimiz konu yemek tarifleri değil, ilhamını yaşam felsefesinden alan masa düzenlemesi. Lezzetin saf haline, doğal ve kendini kasmayan bir sofra düzeni ile erişebilmek için bir takım öneriler.

wabi sabi stil sofra2

 

Şunu belirtmeden edemeyeceğim yemeklerimiz istediği kadar lezzetli olsun sunum lezzete odaklanmamızı sağlayabilecek incelik de yapılmamış ise kaos soframıza hakim olacaktır, bu da saatlerce uğraşıp üzerinde çalıştığımız yemeklerimizi sevdiklerimiz ile paylaşırken yaşamak istediğimiz en son durum olacaktır kuşkusuz .

wabi savbi style sofra3 Unutmamalıyız ki sofranın renk ve dokusunda olduğu kadar estetik anlamında baş tacı olan elementleri; sebze, meyve, tahıl, süt ürünleri vs… gibi doğal gıdalarımızdır. Özellikle ham hali ile sofralarımızda yerini bulan yeşil yapraklı sebzeler, mor, kırmızı, turuncu, sarı tonlu yiyecekler kontrastları barındırdığı hali ile servis edilirlerse adeta görsel şölen oluşturma yetisine sahiptirler. Estetik olarak hoş görünen yiyecekler ilginçtir ki yan yana geldiklerinde lezzet seviyeleri de yükselir. Örnek, ıspanak yaprakları üzerinde sunulan nar, yeşil ve kırmızı renklerin kontrast olma özellikleri ile birbirine çok yakışırlar. Yemeğin bu zengin görselliğini sofranın Wabi Sabi tarzı düzeni ile nasıl daha da fazla odak noktası haline getirebiliriz, yemeklerimizi güzelliklerine yakışır şekilde nasıl sergileyebiliriz sizlere ilham verici birkaç öneride bulunmak isterim.

IMG_8948-3small.jpg
Bu styling fotosunu da wabi sabi tarzı sofraya örnek olarak; designmixer’da satışa sunduğumuz Taiwan orijinli  3,co poselen çay takımı ile yaptık. Photo by Şeyda Selçuk.

 

Öncelikle Antrasit, Gri, bej, beyazın tonları yiyecekler için sakin ve mükemmel bir background oluştururlar. Seramik, porselen, tahta, taş materyaller bu doğal sofralara çok yakışır. Eğer form itibari ile tabaklar el yapımı tadında olur, kenarları doğal kıvrımlara şekillendirilirler ise daha da tarzımıza yakışırlar. Özellikle ham keten ve ham ipek Wabi Sabi tarzı sofraların baş tacı kumaşlarıdır. Servis takımlarının dokunsal sert yüzeyleri ile müthiş güzel bir kontrast oluştururlar. Doğal dokuları bu takımların yüzeylerinin adeta devamı niteliğindedir.

wabi sabi stil sofraDöküm metalden, zamanın sürecinde eskiyen çatal bıçak takımları, efekt almış ve aşınmış yüzeyler natürel görünümlerinden ve yaşanmışlık felsefesi ile birebir uyuştuğundan Wabi Sabi sofralarına çok yakışırlar. Bahçeden taze alınmış bir dal parçası, üzerinde bir kaç tohum veya birkaç yaprak eşliğinde şatafattan uzak ama bir o kadar da lezzeti doğal estetikleri ile sofraları taçlandıran tamamlayıcılar olarak kullanılabilir.

IMG_8909-1small.jpg
Wabi Sabi tarz sofra düzeni için yaptığımız bir styling daha. Porselen ürünler Taiwan orijinli 3,co firmasına ait.  Photo by Şeyda Selçuk

Tuz, karabiber ve baharatların, açık kaplarda sunulması hem renk olarak, hem de doku olarak sofralara ayrı bir güzellik katar ve dokunsal, kokusal özellikleri Wabi Sabi’ nin doğasıyla ayrı yakışır. Kesinlikle 6’ lı, 12’ li, 24’ lü setlerin zorunlu bir tarzı olmaması kanımca bu stili daha da keyifli kılar. Sonuç olarak her seferinde sevdiğiniz kombinasyonu, malzeme ve renk seçimini yemek menüsüne göre yapabilir, tabak renk sıralamalarınızda, bardak, çatal, kaşık, bıçak kombinasyonlarınızda istediğiniz gibi yaratıcılığınızı kullanabilirsiniz. Kırıldığı için eksilen tabaklarınız, servis takımlarınız, kaybolan çatallar, kaşıklar dert olmazlar. Sonuç olarak hepsi doğal sürecin bir parçası öyle değil mi? İste Wabi Sabi sofrada böylesine yaşamın içinden çıkıp gelen, zarif kişisel yaratıcılığınıza yol açabilen bir tarz. Ne dersiniz? Bir Pazar sabahı kahvaltısında sofranıza kendi doğal yorumunuzu katmak istemez misiniz?

Not: 3,co porselen takımlara designmixer ile bağlantıya geçerek ulaşabilirsiniz.

IMG_7333

Yazı Bast Home Nisan sayısında yayınlanmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 


KIŞIN WABİ-SABİ

$
0
0

designmixer_29-1

 

Kökleri 16.yy a dayanan Wabi Sabi kavramı yalınlık, sakinlik, doğallık ve mükemmel olmayan doğal güzelliğin getirdiği alçak gönüllü dünya görüşüne sahip Zen kökenli bir uzak doğu felsefesidir.

designmixer_29-2 designmixer_29-3 designmixer_29-4

 

Dekorasyon stili olarak; gereksiz, işlevsel olmayan detaylardan arınmış, yaşlanmaktan korkmayan doğal malzemeler ile kurgulanmış bir mekan mükemmel bir Wabi-Sabi ortamının olmaz ise olmazıdır.

 

Metanın yönlendirileni pozisyonunda kalmamak, düşünceye ve içe dönebilmek fazlalıktan arınmış boşluğun yarattığı pozitif güç ile imkan bulur. Eşyalar ile dopdolu bir ev, ağzına kadar dolmuş kapakları zor kapatılan dolaplar, altı eşya dolu yataklar hepsi adeta kafamızı yersiz yere meşgul eden takıntılı düşüncelere benzer. Evdeki halimiz aslen ruh halimizin de yansımasıdır. Yaşadığımız mekanın fazlalıklardan arındırılması duygusal arınmayı da beraberinde getirir. İşte bu yüzden bu hayat görüşü felsefesi birebir dekorasyon tarzı olarak kimliğimizin bir uzantısı halini alır.

8f195399f02a7fecb8a6e799d88010b2

Mevsimlerden kış ise; wabi-sabi’ nin doğadaki halidir adeta. Yumuşak bembeyaz kar, sessiz ve sakince örter her şeyin üstünü hafifçe soluk aldırır; arındırır ve zaman verir. Asıl olan zamandır. Yağar, kaplar, donar, erir ve gider. Her şey yeniden geri dönüşür. Bir geri dönüşüm hikayesidir. Bembeyaz örtünün üzerine düşmüş yalnız bir dal, çoğu zaman süslü kristal bir vazonun içine yerleştirilmiş kopartılmış bir demet çiçekten çok daha fazla kalbimizi heyecanla doldurur. Çünkü, o doğal olandır. Gerçek de aradığımız hep budur. Kütüklerden yapılmış bir ev, içinde sade, rahat bir yatak, bir soba, belki de bir taş ocak, şömine, açık ahşap raflar, eski çıkma ahşap kapılardan yapılmış geniş dolaplar, taştan bir lavabo, küvet, sımsıcak tutacak örme battaniyeler, postlar, el dokuması yünlü kilimler, sepet içinde kuru dallar, bol mum, duvarda sevdiğiniz aile fotoğrafları veya çok sevdiğiniz birkaç tablo. Kar ile sarmalanmış bir ev ise kapısının girişinde donmuş yapraklar ile dekore edilmiş buzdan vazolar. Yanında ahşap şezlongların üzerine atılmış tombul yastıkların üzerinde dinlenen kalın örgü battaniyeler. Saydıklarımın arasında lükse dair hiç bir şey var mı? Ama ben eminim ki böyle bir evi istemeyen yok denecek kadar azdır. İşte ihtiyacımız budur. Böylesine sıcacık, böylesine bizi biz yapacak gerçek yalınlığa sahip bir mekan kışın wabi-sabisinde mükemmel olur. İhtiraslardan arınmış sakin yalınlık; adeta içimizle yaptığımız barışma halidir, asıl olanı kabullenmektir. Toplumsal barış ise bu görüşün bir uzantısı olabilir. Hepimize gerçek olmayan süsten, şatafattan uzak, barış içinde, gerçek, kalıcı ve zaman içinde daha da güzelleşecek günler görmeyi diliyorum.

f10aba3a8ed3824c37b7a3b777c9055d f2ac53ac5c7a40d983b31b454a02414f e89bb60b7ee62cd9570e4cef7021ade5

Bast Home Kasım sayısında yayınlanmıştır.


TASARIMA ULAŞMAK

$
0
0

 

Yoğun rekabet ortamı kuşkusuz ürün ve tasarım standartlarının gün geçtikçe yükselmesine sebep oluyor. Daha kaliteli, daha çok amaca hizmet edebilecek, daha az yer kaplayan, daha dayanıklı ve bir de üstüne bonus duyularımıza dokunabilecek ürünler talep ediliyor. Sezonsal trendler ise bu ana yapı taşlarını baz alarak tasarlanan ürünlere yeni renkler, formlar ve materyaller ekleyip çeşitlilik kazandırıyor ve yeni heyecanlar katarak tüketim dünyasına bir anlamda süreklilik kazandırıyor. Temel görünümü ve işlevi ile zamansız, kalitesini ve kimliğini ispatlamış ikonik, stili klasikleşmiş tasarımlar hiç olmadığı kadar daha fazla gündeme oturuyor. Dünyanın çeşitli şehirlerinde yapılan evrenselleşmiş tasarım haftalarında vurgulanan bu eğilim aynı vizyonu motto alarak yola çıkan markaların öne çıkmasını ve tasarım camiasında mercek altında tutulmasının en büyük sebeplerinden biri gibi gözüküyor. Özellikle moda kavramına karşı çıkan günümüz tasarımcılarının ürünlerinin trend haline gelmesi ise kendi içinde bir ironi barındırıyor.

Üretkenliği ve yenilikçi fikirleriyle dünyada en çok tanınan ve en saygı duyulan tasarımcılar arasında yer alan Tom Dixon kendi markası ile ilerlerken Patricia Urquiola, Marcel Wanders, Benjamin Hubert, Nendo, Ross Lovegrove, Karim Rashid gibi uluslararası başarı gösteren ödüllü tasarımcılar ise birden fazla markaya hizmet veriyor, birbirinden farklı ürünler tasarlıyorlar. Norm Architects gibi kendi markalarını yaratırken aynı zamanda başka markalara da dışarıdan hizmet veren tasarım grupları da bu yaratıcı piyasa içinde yerini alıyor. Andtraditions, Gubi, Normann Copenhagen gibi markalar ise ikonik tasarımcılarının ürünlerine yer verdiği gibi dünyaca tanınan mimarlar, farklı disiplinlerden genç ve başarılı tasarımcılar ile çalışıyor. Tasarım kültüründe farklılık yaratabilecek vizyona sahip profesyoneller ile koleksiyonlarını oluşturma konusunda iş birliği yapıyor. Tüm yaratıcı süreç ise markanın tasarıma yaklaşımı felsefesini dünyaya duyurabilmesi açısından önemli bir iletişim aracı vazifesi görüyor. Markaların koleksiyonlarına dahil ettiği her bir ürünün hikayesi, tasarımcının orijinal manifestosu ile yazılı olarak, fotoğraf ve film gibi görseller eşliğinde etkileyici bir şekilde anlatılıyor. Toplum üzerinde büyük etkisi olan sosyal medya üzerinden tasarım süreci takipçileri ile paylaşılarak kullanıcı ile organik bir bağ kuruluyor. Bu transparanlık kuşkusuz endüstriyel tasarım konusunu kullanıcıyı ürüne daha yaklaştırarak tasarım bilincinin de artmasına sebep oluyor.

Tom Dixon’ ın son koleksiyonlarından “Gentleman’s Club” adlı geleneksel İngiliz dekorasyon tarzından esinlenerek yorumladığı çağdaş mobilya ve aydınlatma ürünleri klasik İngiliz yaşam stilini tasarım aracılığı tüm dünya ile iletişime geçmesine sebep oluyor. Pirinç, bronz, ahşabın elegan bir şekilde bir araya geldiği aydınlatmadan, mobilyaya ve ev aksesuarlarına kadar geniş ürün yelpazesine sahip koleksiyon, minimalize edilmiş formlar ve 60ların Retro stilini yeniden yorumlamasıyla tasarım dünyasında büyük bir etki yaratıyor.

all-decor-tasarima-ulas%cc%a7mak2-designmixer

Üretimde mükemmelliği yakalayabilme vizyonu ile yola çıkan tasarım odaklı markalar, koleksiyonlarında yer verdikleri her bir ürün için uzun bir tasarım, proto geliştirme ve ARGE sürecinden geçiyor. Dekorasyonda müthiş bir etki yaratan bu başarılı yeni tasarım ürünler ne yazık ki piyasaya sürülmeleri ile beraber taklitleri hızla yapım sürecine giriyor ve düşük maliyetler ile yayılıyor. Bu durum işin en güç kısmını çözen, yeni ürünlere ve pazarlamasına yatırım yapan tasarım markaları için kuşkusuz büyük bir haksızlık. Ancak, bu taklitlerin hiçbir zaman tüm detayları çözümlenmiş, malzeme ve işçiliği mükemmel düzeye ulaşmış orijinalleri ile rekabet edemeyeceği ve bir ömürlük kalite garantisine karşı kısa zamanda kullanım problemleri yaratacağı gibi bir gerçeği var. Tasarımın yarattığı farklılığı deneyimleyen, tüketici kitlesinde zaman içinde kopya ile orijinal arasındaki farkındalığın daha çok arttığını görmek ise ümit verici. Ancak, bu konuda uzun yol alınması gerektiği kuşkusuz. Patent konusuna dikkat eden, dünyada tasarım bilincinin yükselmesinde büyük sorumluluk sahibi olan markalar yeni tasarımlar yaratmakla yükümlü olduğu gibi dekorasyon ve mimari uygulamalarda bu yöndeki bilinci müşteri kitlesine yayma misyonu kuşkusuz dekoratör, iç mimar ve mimarlara düşüyor.

Detayların farklılık yarattığı ilkesi ise günümüzde haklı bir tasarım sloganı haline geliyor. Kaliteli ve tüm ayrıntıları çözümlenmiş orijinal tasarım ürüne ulaşma konusunda kullanıcıdan gelen yüksek talebe cevap verebilmek için maliyetleri mümkün olduğunca aşağı çekebilmek varlıklarını sürdürebilmek açısından markalara önemli bir sorumluluk yüklüyor. Bilinçli ve dünya da ki yaşam stilini takip eden çağdaş müşteri kitlesinin “ulaşılabilir lüks” yönündeki talepleri   kullanıcı, yaratıcı ve üretici arasındaki bu organik bağı kuvvetlendiriyor ve özellikle dekorasyon tasarım ürünlerinde eskiye göre maliyetlerin aşağı çekildiği gözlemleniyor. Bu da tasarıma olan saygının yeni jenerasyonda aynı zamanda sempatiye dönmesine ve günlük hayatın içine dahil edilme yönünde olumlu sinyaller vermesinde önemli bir faktör.

Üretim teknolojisinin sağladığı avantajlar ile fikir aşamasından hayati sürece kolayca geçebilen tasarımlar, malzeme çeşitliliği, markaların finansal olarak üretim, pazarlama, satış, ve dağıtım sürecinde oynadıkları aktif rol kuşkusuz tasarımcıların yaratıcılık sürecine büyük destek. Tasarımların bu şekilde endüstriyel bir şekilde üretilebilmesi tasarımı birey olarak daha fazla hayatımıza dahil edebilmemize yardımcı oluyor.

Tasarımın kitlelere ulaşmasında en aktif rolü olan aktivitelerden biri hiç kuşkusuz uluslararası fuarlar ve tasarım haftaları. Geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleşen tasarım açısından dünyanın en önemli günlerinden biri olan Milano Tasarım öne çıkan konular arasında uzun zamandır olduğu gibi sürdürülebilirlik ve doğa’ dan ilham alan insan duyularına yaklaşım gösteren tasarımlardı. Bu konsept mobilya ve dekoratif ürünlerde klasiği yeniden irdeleyen ve tekrar yorumlayan zamansız tasarımlar ile beraber gündeme geldi. Orijinal tasarımlar tekrar gözden geçirilerek yüksek teknoloji ile yeniden yorumlanıp klasik sergi mekanların dışına çıkarak teatral ve romantik bir şekilde sergilendi ve müşteri kitlesiyle buluştu. Ürünün kendisi olduğu kadar tekil veya çoğul gruplandırılarak bir araya geliş şekilleri, birlikte oluşturdukları hacimsel etki, görsel ifade gücünü dramatize edip kuvvetlendirerek izleyicilere ulaşma fırsatını yakaladı. Tom Dixon’ ın ürünlerini Clerkenwell Design Week sırasında Milano’ da tarihi kilisede sergilediği The Church ve yeni ürünlerini terkedilmiş bir Sinema’ da satışa çıkardığı The Cinema projesi gibi. Markanın bir diğer ilginç prezantasyon şekli ise The Restaurant by Caesarstone and Tom Dixon idi. Tasarımın iletişiminde farklı yaklaşımları simgeleyen bu yenilikçi sergileme yöntemleri birçok marka içinde ilham kaynağı olacağı hiç kuşkusuz.

 Başarılı markaların vizyonunu belirleyen estetik anlayışın ortak noktasının kullanıcıyı odak noktasına koyması hayatımızı daha keyif alınır ve pratik hale getirebilecek ürünleri tercih etmemize olanak sağlıyor. Ürünlerin maddesel varlıklarının yanında manevi değerler ile bütünleşen bir tasarım anlayışı ile oluşması tüketici tarafından ürünün daha popüler olmasını sağlıyor.

 Dekorasyonun önemli bir elementlerinden aydınlatma konusuna gelince şekli, gücü, formu ve fonksiyonu ile tasarım konusunun en sevilen ürünlerinden biri olarak yerini alıyor. İç ve dış tüm mekanlarda da farklılık yaratma gücüne sahip sahip, ışık ve gölge efektleri ile mekanı tamamı ile farklı algılamamızı sağlayabilecek etkiye sahip aydınlatma elemanları tasarımında kullanılan ana malzemeleri ve üretim şekilleri çağdaş tasarımcıların yaratıcı beyinlerinde ilginç formlar alıyor. Günümüzde alanında en yaratıcı tasarımcılardan biri olarak nitelendirilen Yeni Zelandalı David Trubridge. kendi markasında bir araya getirdiği ilhamını doğadaki formlardan alan, tamamı ile doğal malzemeler ile ürettiği ilginç aydınlatma tasarımları heykelsi bir duruşla sanat, işlevsellik ve zanaatı bir araya getiriyor. Geçtiğimiz sene Milano Tasarım Haftasında dünyada su seviyesinin yükselme konusunu mercek altına alarak tasarladığı ürünler ile oluşturduğu “At Eye Level” koleksiyonu, bu sene suyun altına transfer oluyor. Tasarımcı sudaki organizmaları insan boyutu ile yeniden yorumluyor ve “Under the Sea” teması ile oluşturduğu yeni koleksiyonunda CNC kesim ile bambu kontraplakdan alglerin iskelet formuna benzer strüktür oluşturuyor. Yarattığı aydınlatma elemanlarında doğal formları işlerken, kullandığı tüm malzemelerinde gene doğal olmasına özen gösteriyor. Paketlemesine kadar ekolojik kaygıları taşıyan ve doğa ile sürdürülebilir bir ilişkiyi vurgulayan bir başka aydınlatma markası ise Secto Design. Tasarımcısı Seppo Koho doğaya saygı duyan, orijinal, sıcak ve sade ürünleri ile bir çok tasarım ödülü almış olan tasarımcı geçtiğimiz yıl Finlandiya’ da en iyi tasarımcı ödülüne layık görüldü.

 Tasarım odaklı markalar mekansal algıda görsel, duyusal, dokunsal olduğu kadar önemli bir yeri olan koku konusunuda atlamıyor. Örneğin, Tom Dixon 4 temel doğal elementi simgeleyen “Fire, Air, Earth, Water” adlı seti ile mekanların duyusal olarak doğaya yaklaşmasına destek veriyor.

 Türkiye’ de dekorasyonda tasarım farkındalığının artmasına destek olan markalardan biri olan diseno temsilciliğini yaptığı, yukarıda da ismi geçen tüm markaları bünyesinde toplayan ve toplam 23 dünya markası ile sezonlarla uyumlu olarak, uluslararası fuarlar ile eş zamanlı bir şekilde en yeni ürünler ile satışa sunuyor. Mağazada birbirinden ilginç kombinasyonlar ve stil düzenlemeleri tasarım dünyasında öne çıkan önemli markaları sergiliyor. Özellikle mimar ve içmimarlar açısından en yeni ve en güzel dekoratif tasarım ürünlerine pratik bir şekilde ulaşabilme açısından büyük avantajı var. Sergilediği ürün çeşitliliği ve kombinasyon fikirleri ile mekan düzenlemelerine dair de mekanlarda tasarım çözümlendirmelerine dair içinde bir çok ipucu barındırıyor.

NOTE: yazı ALL Decor Ağustos sayısında yayınlanmıştır.

 

alldecor-cover-62

 


Soft Minimal

$
0
0

72-74-soft-minimalist-1

72-74-soft-minimalist-2

72-74-soft-minimalist-3

Gerçekten ihtiyaç duyduğumuz nedir? Daha fazla olan daha mı iyi hissettirir? Kimlikler arasında kaybolmuş biraz da çorba olmuş dekorasyon stili ideal olan olabilir mi? Günümüzün “hızlı tüketim” diretmesinin baş rol oyuncusu mu olmalıyız? Yoksa bizi gerçekten iyi hissettirecek ana ihtiyaçlarımıza ulaşmak mi ideal olan? Eğer, tasarım gerçekten ihtiyaç duyulanı yaratmak ise o zaman biraz da yalınlaşmanın, fazlalıklardan sıyrılıp öze dönmenin zamanıdır tüm bu kargaşa dünyasının içinde.

Tam bu sorgulama sürecinde modern yaşam tarzı ile adeta ismini bağdaştıran minimalizm doğru çözümlemeler sunabilirken, bir taraftan da insani boyutlarda eksik kaldığı görülüyor. Bugün keskin sınırlarını ihtiyacını duyduğumuz duygusallıkla harmanlanıp, hatlarını daha yumuşatarak “soft minimalizm” başlığı ile çağdaş tasarım dünyasında yeniden yerini alıyor ve bir akım olarak da hak ettiği değere hızla yaklaşıyor.

Minimalizmin fonksiyonel ve yalın halini, sert, köşeli hatlardan kurtarıp; insana daha yakın, yuvarlak, geometrik hatlar ile yumuşatarak, daha fazla renk ve malzeme alternatifi ile gerçek yaşam ve tasarım arasında bir dengeye ulaşmasını sağlayan soft minimalizm; mekan ve mobilya tasarımlarında dünya trendlerini belirleyen Nordik ülkelerinde stil olarak baş köşeye oturuyor.

Monokrom dekorasyon tarzının esasında hiç de sıkıcı olmayıp, kendi içinde bir sıcaklığa sahip olabileceğini kullanılabilecek birbirinden farklı ara tonlu soft duvar renkleri, çiçek ve bitkiler, ekolojik aydınlatmalar, doğal malzemelerden seçilmiş yüzey kaplamaları ile görebiliyoruz. Hepsi bu yeni minimalist tarzda insanı yaşadığı mekana ait olduğunu hissettirebilecek korkmadan kullanılabilen sıcak detaylar.

Softminimalist tarz mobilya ve ürün tasarımı Kuzey Avrupa’ nın tasarım ile ismini bağdaştırmış markalarında karşımıza çıkan bir stil. Bu tarzı hemen tüm mobilya, aydınlatma, aksesuar ürün ve projelerinde uygulayan Menu ve Andtradition markalarının kreatif direktörleri Danimarkalı Norm Architects design grubunun kurucuları Kasper Rønn ve Jonas Bjerre-Poulsen modern yaşam stiline akılcı ve estetik çözümler getirmeyi tasarım ideolojisi olarak kendilerine seçtiklerini belirtiyorlar. Mekanlarımızda çevremizi saran tüm aksesuar, mobilya ve aydınlatmaların hacimleri ile dünyayı algılamamızda köprü görevi üstlenen ilham verici heykelsi objeler olduğunu savunuyorlar. Özgürlük hissi yaratan, hafif, aydınlık aynı zamanda dayanıklı, zamansız ve kalite ürünler tasarladıklarını belirtiyorlar. Bu akıma güzel bir örnek olarak Norm Architects’ in Menu markası için tasarladığı sehpa, tabure ve aynı zamanda tepsi olarak kullanılabilen Flip Around Stool’ u verebiliriz. (resim)

Bu akımın uygulayıcıları tüketim dünyası için yeni ürünler yaratırken tasarımcıların önemli bir misyon yüklendiğini ve iyi tasarımın sadece fark yaratmak ve insan hayatını daha kolaylaştırıp, güzelleştirmek için yapıldığı sürece anlamlı olabileceğine inanıyorlar. Bu yüzden de soft minimalizm esasında bir stilin çok ötesinde daha çok bir hareket olarak karşımıza çıkıyor.

Tasarım vizyonu adına geliştirilen bu olumlu yaklaşım; renklerin soft tonlar ile daha yumuşamasını, arada metalik yansımalar ile dengeli olarak zenginleşmesini, minimalize dair sert maskülen hatların feminen kıvrımlar ile birleşmesini ve objelerin minimum detay, maksimum fonksiyonellik ile mekanlara dahil edilmesini yükselen trend haline getiriyor.

Yumuşak tonlu yüzeyler, mermer, metal ve ahşap gibi sert dokular ile kombine edilerek malzeme yüzeyinde de denge sağlanıyor.

Yalın olmak ile beraber aksesuardan korkmayan softminimalist akım iç ve dış mekanlar için günlük yaşama dair birçok ürün alternatifi sunuyor. İyi aydınlatılmış mekanlar için ihtiyaç duyulabilecek her köşeyi gözü yormadan aydınlatabilen aydınlatmalar, rahat oturma grupları, doğayı mekanlara taşıyan saksılar, karanlık geceleri mum ışığıyla aydınlatan çeşit çeşit mumluklar, fonksiyonelliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz banyo ve mutfak aksesuar, gereçleri, kısacası insanı yaşadığı mekanla bağdaştırıp, dünyayı daha güzel algılamasına sebep olacak ve zevkli kılacak yeni nesil stil.

Karmaşık olmayan özgün, sakin ve geometrik yalınlığın stili soft minimalizm eğer size de yakın geliyor ise bu tarzın yaratcıları tarafından tasarlanmış bir çok orijinal ürüne diseno mağazasında ulaşabilir, soğuk kuzey ülkelerinin sıcacık ve dengeli stilini evinize taşıyabilirsiniz.

Not: Yazı ALL DECOR Ocak – Şubat 2017 sayısında yayınlanmıştır.

on-kapak-1s


Viewing all 112 articles
Browse latest View live