Quantcast
Channel: Why bespoke wallpaper? | Designmixer
Viewing all 112 articles
Browse latest View live

Modern Tarih ile yakınlaşan Uzakdoğu

$
0
0

designmixer_modern-tarih_bast-home-şubat

Hani daha önce hiç bulunmadığınız, aklınızı başınızdan alan bir ülkeye gider, yepyeni yaşam şekilleri görür, bunları zihninize kazımak ister, hatıra olarak da evinizde sergilemek istediğiniz objeleri bavulunuza tıka basa doldurup dönersiniz, ama gene de eksik kalan, nasıl taşıyacağınızı bilemediğiniz o  güzel parçalar vardır ya, işte Modern Tarih ticari olarak üretilmemiş yerel kültürlerin kimliklerini en orijinal ve saf hali ile yansıtan, antik  değere sahip böylesine özel obje ve sanat eserlerini ayağımıza kadar getiren bir dünya markası. Dolayısıyla, mekanlarında eklektik ve koloniyel dekoratif üslubu seven kişiler için doğru adres Modern Tarih.

designmixer_82

Çukurcuma’ nın tarihi yapısına sadık kalmış İtalyan mimarisine özgü tarzı ile belki de İstanbul’ un dönem tarihi dokusunu en güzel yansıtan yerlerinden Faik Paşa Yokuşu üzerinde yer alan 250 yaşındaki binasını kendine mesken edinen showroomu; keşif amaçlı seyahat düşkünü , dünya kültürlerine yaklaşarak onunla iç içe yaşamayı arzulayan, sanat ve tasarım severler için ilgi uyandırıcı ve belki de takip edilmesi müthiş zevk uyandıran bir durak noktası. Markanın sahibi Davit Meşulam ilk olarak Amerika da başladığı ve uzun senelerdir sevgi, büyük bir tutku ile yürütmüş olduğu antika keşif işini daha çok bir hayat görüşü, yaşam tarzı olarak benimsemiş. Mağazasının tadilatı ve dekorasyonu sırasında ise aynı titizliği göstermiş. Kendi elleri ile mekanın restorasyonu ve yenilenmesinde bir fiil yer çalışmış. Dünyayı dolaşarak özenle seçtiği, geldiği toprakların yerel kültür, gelenek ve yeteneklerini yansıtan, 19yy ve erken 20yy. dönemlerine ait antik parçaları tarihi binasının çıplak beton ve tuğla zeminli yüksek tavanlı mekanında, dramatik bir aydınlatma eşliğinde müze kalitesinde sergilemeyi tercih etmiş. Seyri müthiş keyif kaynağı olan tüm dekoratif elementler ve düzenlemesi ile mağaza ziyaretçilerine, adeta hızlı ve yoğun bir dünya turu yaptırıyor

designmixer_83

Modern Tarih’ in Afrika ve Asya kıtalarının çeşitli ülkelerinin topraklarından doğal malzemeler kullanılarak el işçiliği ile üretilmiş değerli objeler, sanat eserleri zarif  bir uyumla bir araya getirmiş.  Mağazada sergilenen her bir parça ise yer alacakları mekanlara  manevi derinlik ve sofistike bir dokunuş katma özelliğine sahip.

designmixer_84

Çinli taş askerlerden, kutsal Buda heykellerine, el yapımı papirüs kağıt üzerine çizilmiş, kök boyalar ile renklendirilmiş imparatorluk aile tablolarına, Afrika yerlilerinin geleneksel ritüellerinin en önemli parçaları olan el yapımı masklardan, Uzakdoğu mobilya geleneğinin uyumlu tamamlayıcı parçalarından seramik ve ahşap taburelere, rengarenk kap, küp ve vazolara, metal kilitli sandık formlu geleneksel Çin dolaplarından, tarihi binalardan çıkma el oymacılığının en güzel örneklerini sergileyen antik kapılara, çatlak sırlı antik Çin porselenlerinden, el oyması desenli mermer tabak ve kaplara, boy boy kaligrafi fırçalarından, ahşap oyma oda bölmelerine, sık dokumalı el yapımı rengarenk desenli antik halılardan, içlerinde uzun yıllar çay kaynamış her evin ayrılmaz dekoratif ve lezzet objesi çaydanlıklara, baskı ve aplike desen teknikler ile tasarlanmış kumaşlardan, Himalaya dağlarında şerpaların giydiği kar botlarına çeşitli orijinal parçalar Modern Tarih’ in koleksiyonunda yer almakta.

designmixer_85

uzakdoğu stili dekorasyon

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

modern-tarih-designmixer

Davit Meşulam bugün mağazasında sergilediği tarihi koleksiyonunun uzantısı olarak kumaş ve aydınlatma koleksiyonu çalışmaları işine girmiş. Ayrıca, markanın kimliğini yansıtan dekorasyon proje çalışmalarını da bir taraftan yürütmekte. Doğu ve batının buluştuğu bu keyifli marka, dünya kültürlerin sentezinden doğmuş ve yeni formlar alarak oluşturduğu çizgisinde başarı ile ilerliyor.  Tarih, kültür, sanat ve dekorasyon meraklılarına duyurulur… images and content featured at Bast Home february 2014 issue written by Tijen Samuray Öztek (designmixer)



Keyifle Çalışmak için Tasarlamak

$
0
0

designmixer_sacura mimarlık_bast home

İş konusunda verimliliği artırabilmenin en etkin yolu olan çalışan motivasyonunun bilincine varmış firmalar artık mekanların tasarlanması konusunda profesyonel destek talep ederkeninsan faktörünü odak noktasına koyuyorlar.

Hepimizin bir fiil gözlemlediği üzere, uzun iş saatlerinin geçirildiği ofis mekanlarının ev sıcaklığı ile düzenlenmiş olması hem personel, hem de ziyaretçiler üzerinde firma ile ilgili oldukça olumlu bir etki bırakıyor. Aynı vizyon ile hareket eden Güneydoğu Asya’ nın en büyük ödeme servis sağlayıcısı Mol Access Portal’ ın bünyesindeki Mol Turkey’ nin hızlı ödeme sistemleri konusunda faaliyet gösteren Pay to Go markası yönetimi “Çalışanlarımıza nasıl daha keyifli bir çalışma ortamı sağlarız?” sorusundan yola çıkarak, ofis tasarımını değiştirmeye karar veriyor.

designmixer_sacura mimarlık_bast home

 

Ofisinin dekorasyonunu sıcak ve modern mekanlar tasarlamayı kendine tarz edinmiş Sacura Mimarlığa veriyor. Mimar Barış Öztek ise bu talepler doğrultusunda genç ve dinamik firmaya eğlenceli, estetik ve işlevsel bir mekan haline getirerek yeniden tasarlıyor.

designmixer_103

 

Projede klasik açık alan ofis ortamı sıra dışı dokunuşlar ile canlandırılarak keyifli bir çalışma ortamına kavuşuyor. Canlı renkler ile hareketlendirilmiş duvarlar ve eski tahtalardan yapılmış separatörler ile çalışma mekanlarına sıcak bir görünüm kazandırılıyor. Giriş, toplantı odası gibi genel trafiğe açık bölümlerde ise, ofislerde çok da rastlamadığımız tarzda aydınlatma elemanları ile sempatik ve estetik bir görünüme kavuşuyor.

 

designmixer_sacura mimarlık_bast home

pay_to_go_ofis_21

pay_to_go_ofis_18designmixer_sacura mimarlık_bast home

pay_to_go_ofis_17

pay_to_go_ofis_20

pay_to_go_ofis_8

pay_to_go_ofis_13

pay_to_go_ofis_12

pay_to_go_ofis_16

pay_to_go_ofis_15

Zeminde kullanılan çift renkli karo halılar, transparan cam bölücüler ile zemindeki grafik etkiyi yer yer geniş yüzeylere taşıyarak odaları birbirine dinamik bir şekilde bağlıyor. Genel aydınlatmalar yanında sık kullanılan noktasal aydınlatmalar ile sıcak yüzeylere dikkat çekilerek yaratılmak istenilen etki doğrultusunda çeşitli odak noktaları oluşturuluyor ve büyük mekanda algı genelden özele taşınıyor.

pay_to_go_ofis_19

pay_to_go_ofis_9

pay_to_go_ofis

pay_to_go_ofis_11

pay_to_go_ofis_10

pay_to_go_ofis_5

pay_to_go_ofis_2

pay_to_go_ofis_6

 

 

 

pay_to_go_ofis_22

 

payto_go_pan_1

pay_to_go_ofis_pan_2

barış öztek sacura mimarlık

Sacura Mimarlık’ın özgün tasarımlarıyla “geleneksel ofis” çizgisinin dışına çıkan MOL Turkey ofisi, şimdi yeni tasarımıyla başta çalışanlar olmak üzere herkesin beğenisini topluyor.

article and images featured in Bast Home digital design magazine April issue

 


Anadolu’nun yaratıcı ruhunu dile getiren marka Lalay

$
0
0

designmixer_11

Çağımızda tüketim çılgınlığının arkasına takılmış giderken, tüketim temasının dahi artık tüketildiği bir döneme giriyoruz ki bunun  bir anlamda hepimiz  için güzel bir haber olduğu kanısındayım.  Bu vizyonla artık peşi sıra mükemmel tekdüzelik ve hatasızlık ile çoğaltılan değil, insan emeğinin yansıdığı  kişisel göz, el ayarı, beyin gücü ve yaratıcılığa odaklı, biri birine benzerlik göstermeyen arkasında güçlü hikayeleri olan ürünlere taleplerin yükseldiğini görüyoruz.

designmixer_112

Doğadan ve doğallıktan uzak yaşayan biz “modern şehir” insanları için değeri olan ürünler ise sadece satın alınan ve bir süre sonra kolayca atılanlar değil,  evimizde gururla ve keyifle kullanacağımız,  sevgimizi ve beğenilerimizi bedenimize saygımızı yansıtan kişisel eşyalarımız ola gelmekte. Eğer siz de bu farkındalık ile geleneksel el sanatlarını ve yöresel yetenekleri desteklemekten büyük keyif alanlardansanız sosyal sorumluluk projesi olarak bir çok atılımları bulunan Lalay markasını ve felsefesini çok beğeneceksiniz, hatta Anadolu’ nun yaratıcı ruhunu yansıtan bu marka da hiç kuşkusuz kendinizden bir şeyler bulacaksınız.

2006 senesinde Figen Subaşı Westerhoff tarafından sadece 2 tezgah ile Denizli’nin Babadağ kasabasında küçük çapta üretime başlayan Lalay, yurtdışına da geleneksel el sanatları yöntemlerinden yola çıkılarak dokuma tezgahlarında üretilen, günlük yaşamımızda pratik olarak kullanılabilecek ürünleri ile yoğun talep görmeye başlamış. Bu ilgi bölgede yok olmak üzere olan tekstil üretim geleneklerinin yeniden canlanmasına yardımcı olmuş.  Proje sayesinde daha çok 50-55 yaş grubunda konunun ehli olan ustalar arkalarından gelen jenerasyona bilgi aktararak bu geleneksel üretim tekniklerini gençlere öğretme imkanı bulmuşlar. Bugün ise üretim yapılan el tezgah sayısı 16’ya yükselmiş. Bunların arasında Sümerbank’ın geçmişte kullandığı tarihi tezgahlar da yerini almış. Ancak, marka sahibi Figen hn.’ ın röportajımız sırasında paylaştığı hikayesinde  acıklı bir kısmı var ki o da son dönemde artan fabrikalaşma sonucunda Denizli bölgesindeki halkın  ümitsizliğe düşerek  evlerindeki ahşap el tezgahlarını yakmış olmaları. Ancak,  tüm bu olumsuzluklar Lalay’ ın girişimcilik gayretleri ile  yeniden yerel el sanatlarına karşı umutların filizlenmesi ile son bulmuş.  Yeni tasarımlar ile renklendirilmiş, çeşitlendirilmiş ürünler gündeme gelerek  Lalay’ ın koleksiyonu zenginleştirilmiş ve özellikle yurt dışından yoğun talep almış. Bu durum Lalay projeleri sayesinde bölgede eğitim alan genç yetenekler için büyük bir motivasyon kaynağı olmuş.

designmixer_113

Ürünlerini %100 pamuk, keten ve ipekten üreten Lalay markası Denizli bölgesine has peştamal, peşhir havlu bornozların yanında yatak çarşafları,  saf zeytin yağından sabunlar, Antep bölgesinden tamamı el işçiliği ile üretilmiş birbirinden orijinal bakır ev dekorasyon ürünleri ve Tokat’a has tahta kalıplarla yapılmış el basmalı ürünlere koleksiyonunda yer veriyor. Marka aynı zamanda Anadolu’ nun birbirinden güzel yöresel  kilim ve halıları da markasında satışa sunuyor. Çoğu Avrupa’ya ihraç edilen ürünler 2006 senesinden bu yana  her yıl Paris’ te yapılan Maison&Object fuarında el sanatına ve kaliteli üretime önem veren alıcılar ile buluşuyor. Dünyanın dört bir yanına ihracat yapan Lalay, el emeğine özelikle saygı gösteren Uzakdoğulu müşteriler tarafından da büyük ilgi ile karşılanıyor.

designmixer_114

Markanın sahibi Figen Subaşı Westerhoff’un yüksek enerjisi ve hayalleri ile Anadolu’ nun yaratıcılık ve el yeteneğini konusunda sahip olduğu  potansiyeli en güzel şekli ile tüm dünyaya duyurmaya devam edeceği aşikar.  Benzer vizyona sahip kişilerin birleşip Anadolu’yu tüm dünyada geleneksel sanatlar konusunda lider pozisyona  yükselteceği, ama hepsinden önemlisi bölgesinden çok da uzaklaşmayı istemeyen insanlarını tıpkı geçmişte olduğu gibi işlerini zevkle yürütmelerine, gelirlerini sağlarken aynı zamanda ruhlarını da besleyebilecekleri meşgalelerine tekrar kavuşmalarına  destek verecekleri, Anadolumuzun saf, güzel ve estetik vizyona sahip insanlarını yeniden hayata kazandırmayı sağlayacak girişimleri sanırım ülkemiz için üzerinde çalışılabilecek en anlamlı projeler arasında olurdu. Bu hayal ile yolunda hızla yürüyenleri, tıpkı Figen Subaşı Westerhoff gibi kişisel hayallerini markaları aracılığı ile aksiyona dönüştüren ve sesini yükseltenleri hayranlıkla selamlıyorum.

designmixer_lalay_1

designmixer_lalay_3

designmixer_lalay_4

designmixer_lalay_5

designmixer_lalay_2

designmixer_lalay_9

designmixer_lalay_6

designmixer_lalay_7

designmixer_lalay_8

article and images featured in Bast Home design magazine May issue

 


Glorious Asian Style

$
0
0

Glorious style

Asian style is glorious, elegant and timeless. Artistic aesthetic hidden in details becomes  more evident when it is used in simple and modern lines.


A charming Istanbul Home of an Ottoman Art expert

$
0
0

Ottoman-Art-Expert-Serdar-Gulgun' s-Istanbul-home-designmixer

Serdar Gulgun' s Home in İstanbul

Ottoman-Art-Expert-Serdar-Gulgun' s-Istanbul-home1-designmixer

4-4042168-mdn

5-91051066-mdn

6-32030805-mdn

7-53262670-mdn

8-67433615-mdn

Serdar Gulgun' s house in Bosphorus

 

17-24002823-mdn

13-76118271-mdn

 

Here today, I would like to share with you Serdar Gülgün‘s hilltop home viewing Bosphorus located in Istanbul which I came a cross in Elle Decor magazine. The beautiful house was originally built for an exiled Hungarian pasha in the 1850s Macar Feyzullah Pasha. The house has renovated by the new owner interior designer, author, Ottoman Art expert and came back to live in high style away being from modern style. The bold interior details, rich colors, furnishings, fantastic fabrics, antiques, objects and artworks draw a strong stylish image in the charming pavilion.

I can see elements of eclecticism bringing old Ottoman, French  and Chinese style together in interior which makes the space more elegant and loving. This dynamic, individual and intimate home definetly has one of a kind interior and could be considered in the most beautiful homes in the world with its exotic style.

images via Elle Decor magazine


Kültürler arasında yoğrulmuş bir Halı markası Muna Home

$
0
0

Originally posted on munahome:

designmixer_muna_home

Halı ve kilimlerin yumuşak, renkli ve kendine özgü hali,  çoğu zaman sanat ve zanaat arası duruşuyla  mekanlarımıza estetik katarken, üzerinde konuşulacak, hoşça zaman geçirtecek ortamlar yaratırlar.  Aynı zamanda zamansız ve yöresel kimlikleri ile yaratıcılığa en açık dekoratif ürünler olarak mekanlarda göze çarparlar. Düğümünden ve dokumasına, desen ve rengine, tekniğine kadar ince ve fakat çok önemli ayrıntıları ile dünya kültürlerinde ayrı bir konuma sahiptirler.  Tüm bu zenginliğe ve çeşitliliğe duyduğu derin saygının verdiği motivasyon ile kurulan Muna Home markası ise çağdaş yaşam mekanları için halılar ürettirerek  dünyanın çeşitli noktalarında özel projelere halı ve kilimleri ile yer alıyor. Bu mekanlara kattığı eklektik tad ile çağdaş dekorasyon trendin önde gelen marka destekçilerinden biri olarak yerini alıyor.

designmixer_muna_home

Marka Yasemin ve Gianluca Cicu çifti tarafından 2010 senesinde Barcelona’ da kurulur. Gianluca Sardunya adasında yetişmiş sıcak bir Akdenizli. Yasemin ise ailesinin Abhaz geçmişi ile kültürler arasında yoğrulmuş, dünya kültürüne derin merak duyan bir girişimci.  Designmixer’ ın yolu ise 2012 yılında kendileri ile…

View original 295 more words


İçi dışı bir, samimi tropikal evler

$
0
0

Tropikal_evler_designmixer_bast home_temmuz sayısı

Doğanın sesleri eşliğinde, çiçek, toprak ve yaprak kokuları ile bezenmiş bir mekanda  duvar veya pencere gibi klasik yapı bölücüleri ile karşılaşmadan , içsel enerjinin kesintisizce uçuşarak dolaştığı bir ortamda güne uyanmak tropikal evlerde bir hayal ürünü değil doğal yaşam tarzının ta kendisidir.  Sazlıktan yapılmış çatıların altına inşa edilen, ağaç kütükler ve taş sütunlar üzerinde yükselen bu evler duruşları ile adeta nefes alan bir canlıdır.

Açık olarak planlanmış, yaşam odalarının iç içe geçtiği, sadece panel bölmeler ile separe edilmiş mekanlarında iç ve dış mekan tasarımı birbirinin tamamlayıcısıdır. Ruhsal enerjinin bloke olmadan adeta uçuşarak dolaştığı bu evler “işte tam burada yaşamalıyım, benim yaşam tarzım bu olmalı dedirtir insana”.

tropical_homes_designmixer_basthome_decoration_magazine

Pratik ve fonksiyonel bir yaşam stili amaç edinilerek kurgulanan  tropik evlerde gün ışığı ve taze hava müdahale edilmeden  doğal hali ile kendi yolunu bulur.  Yaratılan birçok alternatifli oturma köşesi günün farklı saatlerinde evin farklı bölgelerinde vakit geçirme imkanı sunar.  Geceleri ise arı peteğinden yapılma mumların ışığı altında aydınlanan veranda ve balkonlarda elektriğin ve teknolojinin uğultusundan uzak olmak ise ayrı bir ruhsal terapi kaynağı olur. Elbette bu evler ilkel toplumlar tarafından inşa edilirken böylesine bir amaç güdülerek tasarlanmamıştı. Fakat içimizdeki geçmişe dönme ve huzura kavuşma isteği Güney Asya’ nın şimdi çoğu tatil mekanı olarak kullanılan tropikal evlerini  popüler ve rüyası gezi mekanları haline dönüştürür. Bazıları için ise bu güzellikleri en doğal hali ile yaşayan ülkelere modern dünyadan göç ettirtir, hayatının geri kalan kısmını geçirecek ülkeler olurlar.  İngiliz iç mimar Linda Garland buna güzel bir örnek.  Garland 1970 lerde seyahat amacı ile geldiği Bali’ de yaşamını sürdürmeye karar verir ve zaman içinde ismi bambunun kraliçesi olarak anılmaya başlar. Doğanın sunduğu zengin malzemeleri ve bambuyu kullanarak tasarladığı mobilyalar ve tropikal iç dekorasyon stili ile dünya jet setinin en favori tasarımcılarından biri olur.

tropical_homes_designmixer_basthome_decoration_magazine1

Endonezya’ nın Bali bölgesi içinde iç ve dış mekanın iç içe geçtiği eşsiz birçok tropikal evi barındırır. Pirinç tarlalarının zengin su yataklarının bulunduğu manzaralar çoğu tropikal evde yeniden hayat bulur. Bahçeleri dereler, göletler  ve havuzlar  ile buluşan evler Bali’nin doğası ile organik bir bağ kurar. Ana bina ve çevresinde küçük kulübeler ile genişletilen yaşam mekanları bambu köprüler ve taş geçişler ile birbirlerine bağlanırlar. Zengin bir fauna ya sahip tropikal ormanların geniş yapraklı muz, kokonat gibi ağaçları ise evlerin içine kadar uzanır ve doğal gölge yaratır. Bu adeta  yeşil bir şemsiyedir. Javanese  stili ağaçların ve sazlık çatıların altında, tik döşemelerin üzerinde, koloniyel tarzda rattan ve ahşap mobilyalar eşliğinde, pamuklu yastıklar, cibinlikler, keten döşemeler ile rahatın en üst düzeye ulaştığı samimi bir  yaşam imkanını sunar. Yağmur ormanının altında ıslanırcasına dışarıda bitkilerin arasında alınan duşlar, taş lavabolar, camsız, penceresiz  banyolar hepsi mekânsal terapinin bir parçasıdır tropikal evlerde.

 

Hindu ve Budist inançların efsanevi sembolleri ve karakterleri ile yaratılan sanat eserleri ve objeler ile dekore edilen köşeler kırsal yaşam tarzındaki bu evlere  dahil olunca çok yönlü geniş kültüre sahip Asya kültürünün büyüleyici kimliği ile sihirli imzasını atar.

tropical_homes_designmixer_basthome_decoration_magazine

 

Sıcak ülkelerin renkli ve doğal yapısını yansıtan Tropikal evlerin ekolojik duruşları ile de günümüz modern mimarisine örnek olması gerektiği kanısındayım. Sonuç olarak hangimiz sıra sıra dizilmiş beton kuleler yerine bu samimi, doğal evlerde yaşamayı tercih etmez?

 

designmixer_tropikal evler_basthome-temmuz

designmixer_tropikal evler_basthome-temmuz2

designmixer_tropikal evler_basthome-temmuz3

designmixer_tropikal evler_basthome-temmuz

designmixer_tropikal evler_basthome-temmuz

designmixer_tropikal evler_basthome-temmuz

 

images and article featured at Bast Home digital design magazine July issue

 

 

 

 

 


Çin’in tılsımlı kapıları

$
0
0

designmixer_14

 

Tüm dünya medeniyetlerinin mimari kültürlerinde kendilerine has çizgilerini en güzel şekilde yansıttıkları detaylardır kapılar. Zenginlikleri ve farklılıkları ile çeşitlilik gösterirken ana hatları ile ait oldukları ülkelerin kültürlerinin ortak stilini yansıtırlar.

Yapı ile ilgili strüktürel ihtiyaçların dışında kapıların stilinin oluşmasındaki en önemli etmenlerden biri ise toplumsal inançlar ve geleneklerdir. Özellikle ana giriş kapılarına insanlar tarafından birçok anlam yüklenmiştir. Yapılarda kapılar aracılığı ile evin içine dışardaki dünyadan farklı, daha özel ve korunaklı mekansal anlamlar katılmak istenir ve pozitif düşünceler ile bağdaşması arzu edilir. Kapı bir geçiş yoludur adeta. Özellikle doğu kültürlerinde simgeler ve imgeler ile kapılara umutlar bağlanır.

designmixer_tilsimli kapilar_basthome-agustos

 

Kapı konusunun kendisine has ilginç anlamlarla bezenerek tasarlanmış tipik örnekleri özellikle Çin’ in tarihi yerleşim bölgelerinde karşımıza çıkar. Çoğu masif ahşap üzerine çeşitli motifler oyularak yapılan kapıların sağında solunda ve hatta alın kısmında yazılar yer alır. Bunlar Çin Yeni Yılında yazılan evin gelecekteki tüm sene için bereketi ve şansı ile ilgili dileklerin yer aldığı şiir ve mısralar olur. Feng Shui ilkesine göre kapıların üst kısmına ayna yerleştirilerek kötü ruhun evden uzaklaşmasının beklendiği de görülür.

Çin mimarisinin en önde gelen simetri ilkesi kapılarda da kendisini gösterir. Kapı tanrısı adı verilen iki Çinli koruyucu asker resminin birbirine bakar şekilde konumlandırılarak çift kapı paneline yerleştirilmesi ise süslediği evi, tapınağı, iş yerini kötü ruhlardan koruyacağına inancı ile daha çok eski yapılarda kendini karşımıza çıkar. Bu inancın kökleri 7.yy Tang imparatorluk dönemine kadar uzanır. Bir imparatorluk simgesi halinde iken tüm Çin’ e yayılarak sıradan ailelerin kapılarında folklorik kahramanlar ve mitolojik figürler ile yerlerini alırlar.

 

designmixer_tilsimli kapilar_basthome-agustos

 

Çin de kırmızı rengin bolluk, bereket ve şans getireceğine dair inanç mekanlarda dekoratif malzemelerde bu renge bol bol yer verilmesine sebep olur. Gene kapılarda da kırmızı tılsımlı bir renk olarak karşımıza çıkar. Bazen kapı kırmızıya boyanır, bazen de kırmızı süsler ile dekore edilir.

Geleneksel Çin mimarisinde bir başka tipik kapı ise bahçede yerini alır. Bahçe duvarına yuvarlak ay şekli ile oyulan ve Ay Kapısı olarak adlandırılan pasaj evin bahçesine geçiş alanı sağlar. İlk olarak Çin deki asilzadelerin evleri için tasarlanmış sonra tüm güzel bahçelere yayılmıştır. Bu kapının amacı evin bahçesine davetkar bir görünüm vermesi, gene bereketi ve iyi şansı davet etmesidir.

Dünyanın en eski uygarlıklarından bir olan Çin de kapılara yüklenen bunca anlamın oldukça ilham verici olduğunu düşünüyorum. Evin bu en tılsımlı elementini bir takım sembol ve renkler ile tasarlayarak özelleştirmek hem çok yaratıcı, hem de çok estetik. Üstelik kırmızıda kapılara çok yakışıyor. Hatta iyi şansı sembolize eden bir kaç kaligrafik karakter de çok hoş durabilir. Denemeye değer ne dersiniz?

 

 

designmixer_tilsimli kapilar_basthome-agustos

designmixer_tilsimli kapilar_basthome-agustos

designmixer_tilsimli kapilar_basthome-agustos

designmixer_tilsimli kapilar_basthome-agustos

designmixer_tilsimli kapilar_basthome-agustos

designmixer_tilsimli kapilar_basthome-agustos

designmixer_tilsimli kapilar_basthome-agustos

 

 

images and article featured at Bast Home digital design magazine August issue



Doğu ile Batı’nın tasarım sentezi Chinoiserie

$
0
0

designmixer_15

4000 yıl öncesine dayanan medeniyet tarihi, görkemli imparatorluk dönemleri sonucunda doğan egzotik sanat ve tasarım anlayışları ile Çin keşfedildiği dönemden bu yana Batı için müthiş bir ilham kaynağı ola gelmiştir.

 

Ortaçağlarda Avrupa’ lı gezginlerin Uzak Doğu ülkelerini keşfi ile beraber bu kültüre ait egzotik el yapımı porselenler, ipek kumaşlar, lake ve fildişi mobilyalar batının en gözde ve özellikle aristokratlar arasında en çok aranan ürünleri haline gelmiştir. Chinoiserie olarak adlandırılan bu tarz Avrupa’ da mimari ve iç dekorasyondan modaya ve sanat akımlarına kadar bir çok sanatçı ve tasarımcıya ilham kaynağı olmuş, belirgin tarzı ile günümüze kadar popüler olmayı başarmıştır. Sadece uzak doğu’ dan gelen ürünler değil bunların Avrupa’ da üretilmiş alternatif ve reprodüksiyonları XV. Louis döneminde Fransa sarayında kullanılan Çin porselen ve mobilyalar, Osmanlı dönemi saraylarında da aynı derecede popüler olmuş özellikle Rokoko dönemi dekorasyon tarzında oluşturduğu eklektik kimliği stili ile bütünleşmiştir. Bugün Dolmabahçe sarayında Chinoiserie tarzı dekorasyon örnekleri de göze çarpar. Esasen Osmanlı döneminde İznik porselenleri de Çin porselenlerinden yola çıkarak üretilmiştir. Renk, teknik ve tarz olarak Çin porselenleri ile derin benzerlikler gösterir hatta Çini adı da buradan gelmektedir.

designmixer_152

 

Chinoiserie’ nin günümüzdeki uygulaması modern hayatın beraberinde getirdiği yalın çizgiler ve fonksiyonel mobilyalar ile karıştırıldığında, Çin ve Japonya’ ya dair sembol ve motiflerin kullanıldığı, çarpıcı renk ve malzemeler ile bezenmiş aksesuar, duvar kağıdı ve mobilyalar ile birleştirildiğinde bir denge ve uyum sağlamayı başarır. Adeta eksik kalan bir şeyler ve boşluklar sofistike bir kimlikle tamamlanır ve bu tarzda Chinoiserie olarak adlandırılır. Buenos Aires’ ten Şangay’ a yalın Ming stili mobilyaların dekorasyona eşlik ettiği modern evlerden, kırmızı fener lambaların kullanıldığı Qing stili restoranlara kadar Çin tarzı günümüzde çağdaş dekorasyon tarzı ile beraber uyumlu bir şekilde mekanlara imzasını atmaya devam eder.

designmixer_153

 

Metal kilitlerin, zarif kaligrafik yazıların, parlak lakeli mobilyaların, zengin brodeler ile işlenmiş pagodaların, çiçek, kuş ve dragon figürlerinin bulunduğu tekstil ürünlerinde, değerli taş ve ahşaptan yapılma asker, at ve dragon heykellerinde içinde birçok anlamı barınır. Detayla beraber gelen zarafet, derin bir dünya kültürünün tartışılmaz eleganlığını yansıtır. Bu yüzü ile Chinoiserie sıradanlığın çok dışında kalmış ve zevk sahibi Doğu ve Batı’ nın tasarım kültürünün sentezlendiği iç mekanların estetik bir oluşumudur. Architectural Digest ve World of Interiors gibi önemli referans dekorasyon dergilerinde yayımlanan, tüm dünya üzerinde başarılı mimarlar tarafında tasarlanmış çarpıcı mekanların çoğunda Chinoiserie kimliğini yansıtan detayları görürüz. Bazen kendini, kuş, çiçek ve dağ gibi pastoral betimlemelerin yapıldığı el çizimi duvar kağıtları ve panoları ile, bazen Ming dönemime ait mobilyalar, bazen mavi beyaz seramik vazo ve küpler, bazen de dekorasyonda yin & yang i yansıtan kırmızı ve siyah mobilya parçaları ile gösterir.

 

Bin yıllar boyunca Çin’ li imparatorların dönemine stili ile damga vurabilmek için sanat ve zanaatçılar ile yakından çalışarak oluşturduğu Çin’ in güçlü dekorasyon tarzı esasen araştırmalar yapılıp, üzerinde sonsuz türevler yaratılabilecek derinlikte bir zenginliğe sahiptir. Bu anlamda dünya tasarımına hediye edilmiş tılsımlı bir mirastır. Modern tasarım tarihinin ikonik ürünlerinden, geleceğin modern tasarımlarına kadar ilham için derin bir kaynaktır.

İster antika, ister reprodüksiyon olsun, ister sadece küçük bir motif veya renk kombinasyonu olsun yer aldığı tüm mekanları farklılaştırıp, zenginleştirme gücüne sahip bu stilin kralların ve imparatorların tarzı olmasına şaşmamak gerek.

designmixer (2)

designmixer (8)

designmixer (5)

designmixer (6)

designmixer (7)

designmixer (1)

designmixer (4)

designmixer (9)

designmixer (10)

designmixer (3)

 

article was featured at Bast Home magazine, September issue

 

 

 


EVDE WABİ SABİ

$
0
0

designmixer_16

Sakinliği ne kadar sevenlerdensiniz? Sürekli arkanızdan koşturmanız gerektiğini hatırlatan insanlar, trafik ve akıp giden saatler mi var? Bir durup “ben nereye gidiyorum, gerçekten ne istiyorum veya istemiyorum” dediniz mi? Sadece temel ihtiyacım olan şeyleri kabul edip, diğer tüm fazlalıklardan nasıl kurtulabilirim, modern yaşam ile beraber sunulan tüm fonksiyonellikler hayatımı rahatlatmak için mi, yoksa daha kısa zamanda daha çok şey yapmam için adına “pratiklik” denilen tuzaklar mı diye hiç düşündünüz mü? Eğer, “şimdiye kadar tüm bunlar aklımın ucundan bile geçmedi” diyorsanız, belki durup düşünmenin zamanı geldi.

designmixer_162

Veya diyelim ki düşündünüz, uygulamaya geçebildiniz mi? Neden tüm bunları şimdi yazıyorum? Çünkü, durmaya, sakinlemeye, hayatımı basitleştirmeye ve her şeyden önce de evimdeki fazlalıklardan kurtulup konsantre olabileceğim alanları açmaya daha çok ihtiyacım duyuyorum. Belki de çocuk sahibi olduktan sonra daha fazla tüketimin tuzağına düşüp, onu bunu alıp, kafamı sağdan soldan gelen bilgiler ile doldurduktan sonra cidden bir arınmaya ihtiyacım olduğu hissiyle yanıp tutuşmaya başladım. Kafamın içindeki şeyler dolaplarımdaki ve evimdeki ıvır zıvırlar elendikten sonra rahata erecek, daha net bir yaşama ve görüşe sahip olacakmış hissine kapılıyorum. Öbür taraftan hiç şüphem yok ki çoğunuz benimle aynı hissi paylaşıyorsunuz. Sonuç olarak, insanız ve hepimizin ortak temel ihtiyaçları ve iç güdüleri var. İçimize çektiğimiz nefes ile nasıl fani bedenimize yaşam veriyor isek, ruh halimiz ile de kalbimize soluk veriyoruz. Fazlalıkların ve doğamızın dışına çıkma durumunda ise işte tam bu yüzden kalbimiz sıkışıyor ve bize doğal bir uyarı yolluyor.

Sadeliğin ve doğallığın insan hayatına vereceği enerjiyi hesaba katan ve tüm çekiciliğini savunan Uzak doğu felsefesi ise buna bir isim vermiş , Wabi Sabi adıyla anılmak istenmiş. Doğallıkla, sakinlikle, transparanlıkla, sadelikle gelen bu güzelliğe bir yaşam disiplini olarak mimarisinde, dekorasyonunda, beslenmesinde, giyiminde yer vermiş. Orijini Japonya olan wabi sabi felsefesi öğrenilmesi ve uygulanması akıl ve vücut sağlığımız için şart olan, merkezine insanı yerleştiren br yaşam şekli.

designmixer_163

Belki de 21. yy Batı kültüründe yalın İskandinav dekorasyon tarzının bu kadar popüler olmasının sebebi de bu. Uzak doğu’ nun asırlar önce keşfettiği bu arınma ihtiyacı, kendimizi maddi ve manevi olarak tükettiğimiz bu dönemde üzerimizdeki tüm yığılmalardan kurtulmanın trendy versiyonu.Evimiz de uygulayacağımız Wabi Sabi adına diyorum ki; yenilerini almak için değil, gerçek hayatınıza daha çok alan açabilmek için evinizi, dolaplarınızı boşaltın ve fazlalıklardan kurtulun ki rahat bir nefes alabilin ve sadece basit özünüze dönebilin. Çünkü, aradığımız her şeyin cevabı orada. Bu arada plastikleri, suni malzemelerden yapılmış ürünlerden, polyester, akrilik içerikli tekstil ürünlerinizden de kurtulun. Üzerinden seneler geçtikçe güzelleşen doğal ahşap, taş ve metalden yapılmış eşyalarınız ile eviniz nefes alırken sizde bir oh deyin.

designmixer (1)

designmixer (4)

designmixer (6)

designmixer (9)

designmixer (10)

designmixer (5)

designmixer (2)

designmixer (7)

designmixer (8)

designmixer (3)

designmixer (11)

 

Article featured at Bast Home design magazine October issue.


Büyüleyici İmaret Hotel

$
0
0

designmixer_17

Yunanistan’ın kuzey bölgesinde yer alan, kültürlerin iç içe geçtiği tarihin sihirli izlerini hissettiren sıcacık bir  liman şehri Kavala.  Bu küçücük şehrin medeniyet tarihi M.Ö 6.yy a kadar uzanıyor. 1387-1912 seneleri arasında ise Osmanlı’nın Balkanlarda yer alan en önemli merkezlerinden biri. Kanuni Sultan Süleyman’ın İbrahim Paşa adına yaptırdığı su kemerleri , cami ve hamamları, 19 yy. başlarında Osmanlı’nın  Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın doğduğu şehre hediye ettiği imarethanesi ve Panagia bölgesindeki tarihi kalesi, Akropolisi, tütün fabrikası ve depoları ile adeta müze niteliği taşıyan, aynı zamanda Yunanistan’ ın modern  ve geleneksel eğlence anlayışı ve butik dükkanları ile güncelliğini koruyan tüm büyük şehir hengamesinden uzak, hoş bir yaşam noktası.  Tüm bu zenginliklerin içinde en etkileyici mekan ise kuşkusuz Osmanlılar’ dan kalma bugün Yunanistan’ın en güzel ve özellikli butik otellerinden biri olan İmaret Otel. Zamanın eskittiği kocaman, ağır ahşap kapılarını usulca aralayıp, aşınmış mermer merdivenlerinden içeri adım atıldığı anda cennetin büyüsünü taşıyan bir mekana girildiği anlaşılıyor. Kavala limanının muhteşem manzarasına sahip bu eşsiz otel Osmanlı stili mimarisi ve birbirinden ayrı tasarlanmış, her biri ayrı özelliklere sahip 26 odası, SPA sı, ve gurme restoranı ile Relais & Châteaux üyesi.

designmixer_172

2005 yılında anıt olarak restore edilen İmaret İslam mimarisinin tüm tipik özelliklerini yansıtıyor. Kubbeli kurşun damları, kemerli kapıları, bahçesinde doğanın zenginliğini sembolize eden portakal ağaçları ve çiçekleri, bereketi temsil eden avlunun tam ortasında yer alan renkli mozaikler ile süslenmiş havuzu ile Osmanlı dönemine alıp götürüyor insanı.  Döneminde Kavala’nın yerli halkına eğitim veren  medresesi ve aynı zamanda aş evi olan imarethanesi ile bu bina kompleksi kendine has sakin ve mistik havası ile ruhani bir zenginliğe sahip. Sanki seneler boyunca insanlardan aldığı hayır duaları duvarlarına işlemiş ve şimdi mekanı ziyaret eden kişilerin kalbine dokunup onları büyülüyor.

Binanın eşsiz mekanlarından bir diğeri ise geçmiş dönemdeki görünümüne sadık kalınarak düzenlenen külliyenin içindeki mescid.  Zemini çeşit çeşit Türk ve İran halılarının süslüyor ve tavanlarından kandiller sarkıyor. Mekan bugün okuma ve dinlenme odası olarak kullanılıyor.

designmixer_173

İmaret Otelin iç dekorasyonunda ise rahat ve şık Fransız  stili Osmanlı mimarisine eşlik etmiş ve oldukça hoş bir estetik kombinasyon oluşturulmuş.  Deri koltuklar, antik mobilyalar, kristal avizeler, fransız keteni, birbirinden güzel ipek ve kadifeler, Limages porselen takımlar, bakır eşyalar ve aydınlatmalar,  duvarlardaki çeşitli sanat eserleri kızıla çalan duvar renkleriyle, zeminde ceviz döşemeleri, kocaman kemerler ve mermer sütunların arasında tarihi dokuyla iç içe geçmiş. Sanki tüm estetik detaylar birbirinin tamamlayıcısı olmuş.  Ne eksiği var ne de fazlası var. Lüksü vurgulamak olmamış amaç bu güzel otelde. Zenginliğini tarihten alan eşsiz mekan, kalite ve konfor ile bezenerek, ziyaretçilerine zihinlerine kazınmak üzere tüm fantastik detaylar bir araya getirilmiş . Önünde saygı ile eğildiğim bu otel için tekrar tekrar Kavala’ ya gidilir.  Eğer sizde tarihi, seyahati ve  büyüleyici mekanları seviyorsanız mutlaka ziyaret etmelisiniz diyorum.

Design_mixer (14)

Design_mixer (10)

Design_mixer (02)

Design_mixer (07)

Design_mixer (09)

Design_mixer (05)

Design_mixer (04)

Design_mixer (03)

Design_mixer (16)

Design_mixer (15)

Design_mixer (11)

Design_mixer (01)

Design_mixer (13)

Design_mixer (12)

 

article featured in Bast Home Digital Design Magazine November issue


Çocuklar için yılbaşı hazırlıkları ve kutlamaları

$
0
0

designmixer_18

Güzel dilekler, sıcacık sevgi dolu duygular, içimizi kıpır kıpır eden yeni yıl ile ilgili planlar ve beklentiler.  Bu tatlı heyecanın bambaşka bir enerji verdiğini kim inkar edebilir ki?  Tüm enerji patlaması sanki sihirli bir değnek gibi kalbimize, zihnimize dokunur ve birbirinden yaratıcı, renkli  fikirler, dekorlar ile ortaya çıkıverir. Bazen sonuç o kadar hoş ve beklentimizin üzerinde oluverir ki yapanı bile şaşırtır. O ne tatlı heyecandır, hele evin tüm aile bireyleri ile ortaklaşa yapılır ise. Çocukları daha çok mutlu edecek ne olabilir? Sıcacık evinde tüm sevdikleri ile yaptığı  ışıklı dekorlar, rengarenk süsler, etrafa  yayılmış birbirinden sevimli oyuncaklar….  Bir anda ortam her an  olduğundan  farklı bir mekana dönüşüverir. Sanki tüm ev bir oyun odasıdır.

designmixer_182

Sanırım çoğumuzun yeni yılı karşılamak üzere aileleriyle  yaptığı kutlama ve hazırlık anıları hala aklımızdadır. Bazılarımız bu güzel anıları bir ritüel haline getirerek çocuklarına aktarıp onların da aynı heyecanı yaşamasını arzular, bazılarımız ise yepyeni fikirler ile her sene birbirinden daha yeni kutlamalar yapıp yaratıcılık sınırlarını aşmayı hedefler.  Amaç her ne olur ise olsun tüm bunları yaparken günlük rutin stresimizden kurtulup, eğlenceli bir sezon geçirmek  mottomuz olmalı diye düşünüyorum.

Yaratıcılıkta ve hayal dünyasında sınır tanımayan miniklerimizden gerçekten öğreneceğimiz çok şey var. Onların yüzündeki içten gülümsemeyi görmek, kalplerinden gelen kahkahalar ile evin çınladığını işitmek ise hepimiz adına gerçek bir festival. Hadi gelin bu sefer onları mutlu etmek için dekorasyonlarımızı yapalım, evimizi onların sınır tanımayan  çılgınca fikirleri ile süsleyelim.  Sezonun tatlı lezzetleri zencefilli kurabiyeler, meyvalı sıcak içecekler,  çikolatalı kekler, vanilyalı pastaların kokuları ile evimiz şenlensin. İçleri rengarenk şeker, çikolata & kutu kutu minik hediyeler ile dolu olan çoraplar duvarları süslesin. Noel babanın çanları kulaklarımızı çınlatsın, yılbaşının klasiği olan çam ağacının etrafında tıkır tıkır giden, bacasından buhar çıkaran tren evin şarkısı olsun. Zevkinize göre ister pastel tonlar, ister kırmızının en derin tonları yeşillerle birleşip çevrenizi renklendirsin. Minik yılbaşı ışıkları, mumlar evimizin ve bahçemizin tüm köşelerini aydınlatsın. Günlük ev eşyalarımız bu ay sepetlerin içine girsin, yanlarından yılbaşı topları, kozalaklar sarksın, pencerelerimizi beyaz kar efektleri süslesin. Tüm güzel dileklerimizle  dolu kartlar evin her köşesinden çıksın. Kısaca aklınıza gelen eğlenceli fikirler ile tüm ev kocaman bir kutlama alanı oluversin.

designmixer_183

Aralık ayı boyunca çocuğunuzu her sabah farklı minik bir hediye ile şaşırtabilir onu mutlu edebilirsiniz. Bunun için çok para da harcamaya gerek da yok. Sadece biraz özen, güzel dilekler sevgi ile birleşince en değerli hediyeler ortaya çıkmaz mı? Bazen küçük bir kurabiye bile hoş bir şekilde kadife kurdele ile  sarmalandığında  harika bir hediye olabilir. Yanı başında, yastığının üstünde küçük  bir sürpriz ile karşılaşmak hangi çocuğu mutlu etmez ki? Bir de yılbaşı ağacı fikirleri var. İster klasik bir çam ağacı, ister kara tahta duvara çizilmiş bir ağaç, ister duvara çakılmış sıra sıra dallardan oluşan bir ağaç olsun, üzerine ışıklar ile bezenip, oyuncak bebekler, mandallar, toplar ile süslenince evimizin en eğlenceli odak noktası olup çıkmaz mı? Müzik ise kuşkusuz yılbaşının en ayrılmaz parçasıdır. Hangi çocuk eğlenceli yılbaşı şarkıları ile uyanmayı sevmez ki? Asıl olan  tat almayı, işitmeyi, dokunmayı, görmeyi, koklamayı kısaca tüm duyuları, bir eğlence haline getirmek, çocuklarınız ile tüm ömür boyu hatırlayacakları tatlı hatıralar yaratmak öyle değil mi? Sevginizi ve paylaşmayı aktarabileceğiniz, geleceğin umutlar ve güzel beklentiler ile dolu olduğunu ifade edebileceğiniz, tüm dünyanın güzel enerjiler ile dolup taştığı daha güzel koca bir ay var mı? İşte, size ve hepimize fırsat.  Hadi çocuklarımızı rengarenk fikirler, unutulmaz kutlamalar ve hikayeler ile mutlu edelim  ki en güzel, unutulmaz yeni yıllar hepimizin olsun. Bu vesile ile şimdiden sizlere mutlu ve sevgi dolu yeni bir  yıl diliyorum. Bu arada iyi eğlenceler….

Designmixer (19)

Designmixer (17)

Designmixer (20)

Designmixer (9)

Designmixer (4)

Designmixer (1)

Designmixer (11)

Designmixer (12)

Designmixer (2)

Designmixer (21)

Designmixer (10)

Designmixer (7)

Designmixer (2)

Designmixer (5)

Designmixer (6)

Designmixer (14)

Designmixer (15)

Designmixer (13)

Designmixer (1)

Designmixer (18)

Designmixer (1)

 

Article was featured in Bast Home digital design magazine December issue, 2015.


Designmixer is at Maison Française design magazine

Kültür Gezginlerinin Durağı Endülüs

$
0
0

designmixer_21

Dünya ne kadar geniş, siyasi sınırlar ne kadar kesin çizgiler ile belirlenmiş olursa olsun  tarih ve kültür hiç bir kalıba sığdırılamaz. Medeniyet tarihi boyunca fetih etme iç güdüsü ile yanıp tutuşan insanlık farklı coğrafyalarda kültürel izlerini bırakarak  yollarına devam eder. Hatta görünüm olarak tezat oluşturdukları bölgelerde sıra dışı bir sürpriz olarak karşılanırlar. Tıpkı tam da Avrupa’ nın göbeğinde bulunan İspanya’ nın  Endülüs bölgesinde olduğu gibi. Müslümanların 800 yıl kadar süren varlıkları ve 8.yy ile 15.yy arasında çeşitli şehirleri egemenlikleri altına almaları, dönemlerinde parlak bir medeniyete sahip olmaları izlerinin günümüze kadar taşınmasına sebep olmuş.

Endülüs bölgesine yapmış olduğumuz seyahat sırasında  sanat ve mimari de Roman, İslam, Hıristiyan, Barok, Gotik ve Rönesans stillerine ait müthiş bir kültürel sentez gözlemledim. Camilerden katedrallere dönüşen dini yapılar, Müslümanların cenneti tanımlarken  kurdukları bahçelerde, sonraki zamanlarda Hıristiyan egemenler  tarafından yapılarak  yükselen kraliyet ailesi heykelleri, Fas bölgesinden Emeviler tarafından transfer edilen  Afrika’ da Zelij,  İspanya da ise Azulejos olarak adlandırılan bugünde yoğun bir şekilde kullanılan dekoratif mozaik ile bezeme sanatı, 14. Ve 15. Yy da Hıristiyanlar tarafından  savunma amaçlı inşa edilen yüksek duvarlı ve kuleli Alkazar binalarının içinde yer alan Arap etkisindeki yapılar. Hepsi bu harmanlamanın sadece birer parçası.

Fas ile coğrafi ve iklim olarak benzerlikleri ise gerçekten şaşırtıcı. Benzer bitki örtüsü, Emevi  tarzı mimari ve  sokak yapıları ile birleşince neredeyse bir olacak kadar birbirine yakın. Sıcağın yakıcı etkisinde kaçmak için dip dibe duvarlar ile inşa edilmiş evler, ortada havuzlu avlular, demir kapılar arkasında çiçek bahçeleri, dapdar sokakları oluşturan birbirine gölge yapan evler, iç mekanları süsleyen rengarenk mozaikler Fas’ ın adeta bir devamı.

designmixer_20

Endülüs Emevilerin kendilerine merkez olarak belirlediği Kordoba uzun yıllar İslam egemenliğinde kaldığı için burada 600 kadar camii inşa edilmiş. Bugün Mequita (Mescit) olarak anılan cami ise halen dünyadaki en büyük e en eski camilerden biri olarak biliniyor. Etrafı dev duvarlar ile çevrili, revaklı bir avluya sahip binanın içinde tam 1293 adet sütun ve  çift katlı kemerler bulunmakta.  Kırmızı tuğla ve beyaz taşlar ile dev sütunlar üzerine inşa edilen, fildişi bezemeler ile süslenen devasa kompleks büyüleyici yapısı ile ilahi bir gücün varlığını kapıdan içeri adım atar atmaz hissettiriyor. Pirinç ve bronz  malzemeden işlenmiş dev kapılar, ahşap işlenmiş paneller ve pencereler ve duvarlardaki kufi yazılar ise  göz alıcı. Dünya kültür mirası olarak kabul edilen Kordoba Cami UNESCO tarafından koruma altına alınmış.

Endülüs seyahatimizin en keyifli duraklarından bir diğeri ise bizi portakal ağaçları ve yasemin kokuları arasında karşılayan şahane Sevillaydı. Şehrin tarihi merkezi ise birbirinden güzel sıra sıra avlulu evleri, dapdar sokakları, flamenko müziğinin güçlü tınıları, lezzetli tapas durakları ile rengarenk, capcanlı ve mutlu insanların kahkahalarının  yükseldiği bir bölge. Tam ortasında ihtişamlı Gotik tarzında Kraliyet katedrali, hemen yanında yer alan Alkazar Kraliyet Sarayı ve örümcek ağı gibi şehri sararak yayılan sokaklar.  Alkazar Kraliyet Sarayının içinde yer alan binaların  ilk defa yapımına 1181 yılında Müvahidler tarafından başlanmış.  Bu anlamda inşaa edilen binalar  Arap mimarisinin eşsiz örneklerinden biri. Daha sonra da zaman içerisinde  kraliyet sarayları binaları  eklenmiş. İçinde  ortası havuzlu üstü açık avlulu çeşitli amaçlar için inşa edilmiş yapılar bulunmakta.  Su kemerleri, havuzlar ve portakal, limon ağaçları barındıran bahçeler adeta 1001 gece masallarını anımsatmakta.  Geniş bir alana yayılan yapı kompleksi bugün aynı zamanda hanedan mensupları tarafından da kullanılıyor.

designmixer_19

Sevilla sokaklarında at nalı şeklinde kapılar, demir korumalı pencereler, belki de şimdiye kadar gördüğüm en detaylı ferforje balkonlar, evlerden sarkan hoş kokulu çiçekler, Arnavut kaldırımı taşlı yollar,  sıcacık insanlar hepsi bu güzel İspanyol şehrinde toplanmış. Bu tarihi bölgede Fas’ daki Riyadları anımsatan son derece konforlu lüks butik oteller de yer almakta. Hemen hepsi bölgeye imzasını atan kültürel ve sanatsal zenginlikleri dekoratif detaylar olarak içinde barındırmış, aynı zamanda çağdaş dekorasyon tarzı ile harmanlanmış.

İspanya’ nın şahsına münhasır bu çok özel bölgesi Endülüs için anlatılacak çok şey var.  Panoramik manzara da bunlardan biri. Belki de en etkileyici olanı Sevilla – Malaga arasında yer alan, 700mt yüksekliğinde kireçtaşı Kanyon üzerinde yükselen Ronda. Beyaz küp şekerleri gibi dağın üzerine sıralanmış  evler ve kiliseler Ernest Hemingway’ in Çanlar Kimin için çalıyor adlı eserine ilham olmuş. Boğa güreşleri ile tanınan bu kasaba bölgenin en  tipik coğrafyasına sahip bambaşka bir yerleşim yeri.

Kültür, tarih,  coğrafya, lezzet, eğlence ve estetik;  bu güzel seyahatimizde hepsinden güzel parçalar ve deneyimler bulduk. Bilmem daha fazla bir seyahatten ne bekleyebilirdik? Belki biraz daha fazla zaman ama durmak yok. Yeni görülecek keşfedilecek yerler var. Evet 2015 senesinde de her zaman ki yeni yıl dileğimi tekrarlıyorum “Bol seyahatli, bol keşifli, yepyeni kültürler ile tanışacağım bir yıl olsun”. Hepinize mutlu ve seyahat dolu bir sene diliyorum.

IMG_1812c

IMG_2159

IMG_2047

IMG_2014 2

IMG_1988

IMG_1980

IMG_1942

IMG_1934

IMG_1933

IMG_1888

IMG_1846

IMG_1818c

Ronda_andalucia

 

IMG_1812

IMG_1809

IMG_1807

IMG_1803

IMG_1736

IMG_1729

IMG_1725

IMG_1719

IMG_1718

IMG_1717

IMG_1713

IMG_1711

IMG_1709

IMG_1708

IMG_1707

IMG_1706

IMG_1659

IMG_1654

IMG_1636

IMG_1629

IMG_1621

IMG_1617

IMG_1606

IMG_1588

IMG_1580

IMG_1563

IMG_1551

IMG_1537

IMG_1531

IMG_1528

IMG_1522

IMG_1517

IMG_1514

IMG_1493

IMG_1489

 

 

 


Çin Yeni Yılı ve Şansın, Sevginin Sembolü Kırmızı

$
0
0

designmixer_20

Daha çok Sevgililer günü ile anılan Şubat ayını bu sene Çin Yeni Yılı ile anmayı tercih ediyorum. Çünkü, şahsen sevgililer gününün ticari amaçlar ile tüketildiği, en büyük sevginin ise sadece barış ve iyi niyet üzerinden filizlenip, büyüyebileceğini düşünmekteyim. Şans, mutluluk, dinamizm, canlılık ve sevgiye çağrışım yapan en uzun dalga boylu renk olan kırmızıyı ise kültürler ve inançlar arasında bir sevgi bağı oluşturması için bu ayki sayfalarıma Çin Yeni yılının sembolik rengi olarak dahil ediyorum.

designmixer_202

Güzel dileklerimizle karşıladığımız yeni yılımızın enerjisi daha henüz yüksekken, Çinliler için yeni yıl bu sene 19 Şubat’ da kutlanıyor. Dünyanın yaklaşık %20 lik nüfus yoğunluğuna sahip bu büyük toplum kendi öz kültürlerine ve inançlarına bağımlılıkları ile astrolojik takvimlerine göre 2015’ i Keçi yılı olarak adlandırarak yeni yılı tüm hızı ile karşılama hazırlıklarına çoktan başladılar başladı bile. Hemen dünyanın her bölgesine dağılmış  Çin nüfusu çeşitli şehirlerin sokaklarında, iç mekanlarında sergiledikleri tılsımlı dekorasyonları ile yeni yıllarını tüm dünya ile paylaşıyorlar. İyi şans ve güzel dileklerin simgeler, objeler  ve en önemlisi renkler ile sembollendiği kutlama çılgınlığı 19 Şubat ve onu takip edecek 1 hafta boyunca bahar festivalini süsleyecek çiçekler, dragonlar, desenler, fenerler, yazılar ve müzikler eşliğinde  devam ediyor. Bu dönemde adeta parlak, enerjisi en yüksek olan çok sevilen , pek değerli kırmızıya bulanıyor Çinli nüfusun hakim olduğu tüm coğrafyalar. Bu kültür ile %100 bağdaşan şansın, bereketin ve bolluğun sembolü olan kırmızı renk  işte bu yüzden Çin Yeni yılı Festival kutlamalarında baş tacı ediliyor.

designmixer_203

Kapıların yanlarına iyi dilekler için asılan yazılar, tavanlardan veya sokaklarda iplerden sarkan kırmızı kağıt fenerler, festival sırasında sokaklarda dans ederek dolaşan dragonlar, evin çeşitli bölgelerine dağılmış mobilya ve objeler, sevdiklerine kırmızı zarflarda yollanılan kutlama mesajları, o yıla ait Çin astrolojik takvimindeki hayvan sembolleri, hepsi gelecek senenin olumlu beklentilerinin kırmızıya boyanmış tılsımlı simgeleridir.  Kuşkusuz böylesine eğlenceli ve güzel duygular ile bezenen Şubat ayı Çinli olmasa dahi çoğu insanın hatta özellikle çocukların dikkatini çekiyor. Çocuklar için bu dönemde yapılacak çeşitli aktivitelerin ileride kendi gibi olmayan, farklı toplumların değerlerini anlayabilmeleri için iyi bir fırsat yaratacağı düşüncesindeyim. Kağıttan çeşitli dekoratif objeler, kuklalar yaratırken, onların lezzetlerini tadıp, sembollerini öğrenmeye çalışırken  yabancı bir kültürü de öğrenme fırsatı yakalamanın tatlı heyecanı ile büyülenebilir ve en güzel öğrenme motivasyonu meraklarını alevlendirirler. Rengin gücünü öğrenip onunla hayallerini boyayabilirler. Bu güzel ayda anlatılacak, paylaşılacak, öğrenilecek, sevilecek çok şey var gerçekten. Fırsattan istifade bende yine yeniden bu sefer de Çin Yeni Yılını kutluyorum… Sevgiler…

17

16

15

14

13

12

11

10

09

07

06

05

04

03

02

01This article was feautered at Bast Home February, 2015 issue.

 



2015 Dekorasyon ve Renk Trendleri

$
0
0

designmixer_21

Şu bir gerçek ki her geçtiğimiz yıl trend kavramı sınırları daha da genişliyor. Günümüzde öyle bir yaşam tarzı söz konusu ki adeta daha az önemli olan hiç bir şey yok. Belki de önümüze sürülen binlerce seçenek arasından seçim yapmak çok zorken ruhsal durumumuza göre önceliklerimizi belirliyoruz. Bir gün sadelik, yalınlık, dingin renkler veya renkten uzak tonlar ile arınmak tarzımız iken bir diğer gün capcanlı renklere adeta susayabiliyoruz. Duygusal  dalgalanmalarımız, deneyimlemelerimiz ve yaşam şeklimiz ile tercihlerimizin de hızlı bir şekilde değişebileceğini gözlemliyoruz. İşte tam bu çeşitlilik zenginliğini yaşarken farklı tarzların bir araya getirilerek kullanılması da son dönemlerin en büyük trendi halini alıyor.

Bilgi ve paylaşımın yaşamımızda  geniş alternatifleri hızlı bir şekilde sunması tüketim ürünlerine ulaşmayı her zamankinden daha kolay hale getiriyor. Markasına ve vizyonuna güvenen her marka sosyal medyada ürünlerini iştah açıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Beğenmek öylesine durdurulamaz pozitif bir dürtü oluyor ki binlerce olumlu yorum ve paylaşımlar markalara ve tasarımcılara gerçek bir motivasyon oluyor.

designmixer_212

Bir taraftan tasarımcılar orijinal fikirler ile yeni ürünleri yaratmaya çalışırken hızlı yaşam şartlarından ve daralan alanlarından dolayı fonksiyonellik kavramına daha da fazla odaklanılıyor. İşte bu yüzden, doğru ürünün tasarlanma aşamasında sadece hayal gücü ve yaratıcılık değil yüksek üretim teknolojileriyle bu fikirleri birleştirebilmek ve hayata geçirebilmek önemli oluyor.  Dünyada çoğu başarılı ürün tasarımcısı da bu sebeple üretim konusunu en üst düzeyde çözümleyebilecek konularında uzmanlaşmış, markaların çatısı altında ürünlerini hayata geçiriyor.  Özellikle dünya mobilya ve aksesuar trendlerinde söz sahibi olan  Gubi, Normann Copenhagen, Hay, &tradition, Wastberg, Functionals, Ikea gibi markalarda bağımsız tasarım yapan, çok tasarımcılı kurumsal yapı karşımıza çıkıyor. Bu çağdaş tasarımcıların yanında markalar ikonlaşmış tasarımcıların ürünlerine de yeni koleksiyonlarında ayrıca yer veriyorlar.  Danimarka orijinli Gubi bu tarz yaklaşıma en iyi örneklerden biri. Greta M. Grossman, Mathieu Mategot, Jacques Adnet gibi modern tasarım tarihinde öne çıkan tasarımcıların ürünleri marka çatısı altında üretiliyor. Zamanlar ötesi kimliğe sahip bu ürünler hemen her trende sihirli bir şekilde kendini dahil edebiliyor aynı 2015 senesi trendlerinde olduğu gibi…

designmixer_213

Peki bu kadar çeşitlilik varken nasıl seçim yapıp, en trendy olana ulaşabiliriz?

Sizlere  2015 senesi için öne çıkan trendleri ana başlıkları ile şu şekilde özetleyebilirim:

  • Doğanın saflığını ve estetiğini içinde barındıran az işlenmiş ham malzemelerden yapılmış ürünler (Mermerin ana malzeme olarak kullanıldığı dekoratif ürünler, masa ve sehpalar, üfleme cam aydınlatmalar, masif ham ağaçtan mobilyalar)
  • Çizgisel formların öne çıktığı grafik kalitedeki fütüristik ürünler. Daha çok sehpa, sandalye, aksesuar ve aydınlatma elemanlarında bu tema tercih ediliyor. Güncel tasarım ürünlerinde olduğu kadar kültleşmiş mobilya veya obje tasarımlar,
  • Kusursuz metal ışıltıları ile zenginleştirilmiş ürünler. Özellikle dekoratif aksesuarlar ve mobilya detaylarında zarif bir şekilde ışıltı verme amacı ile dahil edilen pirinç, bronz malzemeler. Son zamanlarda her zamankinden daha da fazla trend olan metal sarkıt lambalar.
  • Yalın mekanlarda kullanılan etnik objeler ve beklenmeyen dekoratif obje ve mobilyalar ile yaratıcı mix yapma sanatı.

 

2015 Renk Trendleri ;

 

  • İştah uyandırıcı, hemen her rengin pastel tonlarını barındıran soft palet. Blush, nektarin, mint, gri mavi…

 

  • Erkeksi kömür renkleri, siyah, antrasit, lacivertin tonları.
  • Doğayı eve taşıyan dinlendirici yeşilin geniş renk skalası. Mobilya, aksesuar, duvar kağıdı ve halılar da yeşilin mavi ve lacivert ile kombin yapıldığı enerjisi yüksek mekanlar. Özellikle kadifenin ışığı farklı şekillerde yansıtmasından dolayı derinleşen tonlar ve sofistike görünüm.
  • Pantone’ nin 2015 senesinde dekorasyon trendlerine imzasını atan kırmızı kahve toprak tonu Marsala Pantone 18-1438.

Trendlere hemen her zaman dahil olan, vazgeçilmeyen  beyaz ve grinin tonları. Yalınlığın ve temizliğin habercisi, beraberinde kullanıldığında canlı renkleri ve  dokuları daha da öne çıkarma gücüne sahip  mükemmel beyaz…

 

GUBI_bord_01Marka: Gubi   Ürün adı: Aoyama   Tasarımcı: Paul Leroy

designmixer(2)Marka: Andtradition   Ürün adı: Mayor Sofa   Tasarımcı: Arne Jacobsen & Flemming Lassen

designmixer(30)Marka: Normann Copenhagen   Ürün adı: Box Table   Tasarımcı: Peter Johansen

designmixer(27)Marka: Normann Copenhagen   Ürün adı: Nyhavn Vase   Tasarımcı: Simon Legald

designmixer(22)Marka: Menu   Ürün adı: New Norm Bottle   Tasarımcı: Norm

designmixer(21)Marka: Menu   Ürün adı: Book Binder   Tasarımcı: Christoffer Martens

designmixer(23)Marka: Menu   Ürün adı: Norm Steel Clock   Tasarımcı: Norm Architects

designmixer(24)Marka: Menu   Ürün adı: Norm Steel  Stand Clock   Tasarımcı: Norm Architects

designmixer(25)Marka: Menu   Ürün adı: Yeh Wall Table   Tasarımcı: Kenyon Yeh

designmixer(4)Marka: Design by Us   Ürün adı: Ballroom   Tasarımcı: Design by Us Creative Team

designmixer(11)Marka: Gubi   Ürün adı: Beetle Brass Lounge Chair   Tasarımcı: Pierre Frey

designmixer(12)Marka: Gubi   Ürün adı: Beetle Brass Lounge Chair Velour Back   Tasarımcı: Pierre Frey

designmixer(5)Marka: Design by Us   Ürün adı: Pollish Mint   Tasarımcı: Design by Us Creative Team

designmixer(20)Marka: Menu   Ürün adı: Turning Table  Tasarımcı: Theresa Arns

designmixer(8)Marka: Diesel with Foscarini   Ürün adı: Glass drop   Tasarımcı: Diesel Creative Team

designmixer(6)Marka: Moroso   Ürün adı: Supernatural   Tasarımcı: Diesel Creative Team

designmixer(31)Marka: Normann Copenhagen   Ürün adı: Brick Cushion   Tasarımcı: Britt Bonnesen

designmixer16Marka: Gubi   Ürün adı: Ronde Pendant Lamp   Tasarımcı: Oliver Schick

designmixer(13)Marka: Gubi   Ürün adı: Pedrera Floor Lamp   Tasarımcı: Corsini & Ruiz Millet

designmixer(3)Marka: Andtradition   Ürün adı: Mayor Sofa   Tasarımcı: Arne Jacobsen & Flemming Lassen

designmixer(17)Marka: Gubi   Ürün adı: Turbo pendant mattwhite light   Tasarımcı: Louis Weisdorf

designmixer(18)Marka: Hay   Ürün adı: turbo s mattwhite light   Tasarımcı: Louis Weisdorf

Immagini 024Marka: Diesel with Moroso   Ürün adı: Overdyed Side Table   Tasarımcı: Diesel Creative Team

designmixer(28)Marka: Normann Copenhagen   Ürün adı: Stay Table   Tasarımcı: Jonas Wagell

designmixer(19)Marka: Hay   Ürün adı: Kaleido Mix   Tasarımcı: Hay Creative Team

designmixer(01)Marka: Andtradition   Ürün adı: Mayor Sofa   Tasarımcı: Arne Jacobsen & Flemming Lassen

designmixer(10)Marka: Bull&Stein   Ürün adı: Glazed Ceramic Apple   Tasarımcı: Lisa Pappon

designmixer(9)Marka: Functionals   Ürün adı: Lloyd pub table rust   Tasarımcı: Serener

designmixer(15)Marka: Gubi   Ürün adı: bl4   Tasarımcı: Robert Dudley Best

designmixer(26)Marka: Menu   Ürün adı: Bottle Grinders   Tasarımcı: Norm Architects

designmixer(32)Marka: Bull&Stein   Ürün adı: silverplated Ceramic apple   Tasarımcı: Lisa Pappon

 

Bu blogpost’ da adı geçen tüm ürünler addresistanbul da diseno mağazasında satılmaktadır.

The article was featured at Bast Home design magazine March issue..


Zen Bahçeleri

$
0
0

designmixer_22

Tasarım ihtiyaçlara cevap vermenin en estetik ve doğru yolu ise havaların ısınması ile balkonumuzu, terasımızı veya bahçemizi tasarlamak ruhumuzu doğa aracılığı ile huzur vermek için en doğru zaman şimdi olmalı.

İç mekanlarda çeşitli stiller  tercih edilebileceği gibi dış mekanlarımızda da tercihimiz olan stilimizi yansıtacak birbirinden farklı stiller olacaktır kuşkusuz. Eğer tarzınız kalabalıktan uzak, yalın, düzenle denge bulabilen bir doğaya sahip ise o zaman size en uygun bahçe stilinin Zen Bahçesi olacağını söyleyebilirim.

Özellikle dar alanlar için son derece ideal olan bu bahçeler, balkonlardan geniş bahçelere kadar farklı ölçeklerde alanlarda uygulanabilir. Ayrıca,  bakım açısından da son derece pratik oldukları da söylenebilir. Ancak, Zen bahçelerinde kullanılan her elemanın bir anlamı vardır. Doğru etkiyi yakalayabilmek için Zen kültürü hakkında bilgi sahibi olabilmek önemlidir.

designmixer_222

Uzakdoğu kültürünü en güzel şekilde sembolize eden Zen bahçeleri bundan 1500 yıl kadar önce Japonya ‘da Budist Samuray savaşçıları tarafından doğaya duyulan alçak gönüllü saygı ile dengeyi ulaşabilmek için düzenlenmekteydi.

 

Zen kültüründe aydınlanmaya giden yolun sadece yalın ve alçak gönüllükle mümkün olabileceğine inanılır. Bu felsefe üzerine odaklanan bahçeler ise bu inancın doğada yaratılan bir yansıması olarak hayata geçer. Yin ve Yang, iki karşıt kavram, Zen bahçelerinde kullanılan doğal elementlerin sembolize ettikleri özellikler ile planlı ve disiplinli bir şekilde doğada dengeye ulaşır. Amaç huzuru ve rahatlamayı beraberinde getirecek dengeye ulaşmak ve evrenin yüceliğine odaklanmaktır. En önemli doğal elementler ise taşlar, kum, su ve bitkilerdir.  Yang’ i temsil eden taş ve kayaların ölçülerinde ve yerleşimlerinde belirli kurallar vardır. Adaları ve dağları sembolize ederler. Yaş ve ölçüleri ile karakterizedir. Dikey veya yatay olarak kullanılırlar. Genellikle üçer ve beşer adet arasında kullanılır. Taşın zıttı olarak kum Yin’ dir.  Okyanusu temsil eder. Alternatif olarak çakıl da kullanılabilir. Açık ve koyu renkli olabilir. Kum tırmıklanarak çeşitli hareket efektleri verilir ve bu çizgiler dalgaları temsil eder. Yang ve Yin elementlerini barındırır.  Meditasyon sırasında bu kum efektleri ile ifade edilen suyun sesine odaklanmanın mistik bir yanı vardır. Kum efekti taş ve kayaların etrafında yuvarlak olarak şekillendirilirken dalgaları temsil eden çizgilerin evreni de temsil ettiği şeklinde de yorumlanır.

designmixer_223

Bitkiler ise Zen bahçelerine estetik katar. Çam ve bambu ağaçları Zen bahçelerinin en güzel tamamlayıcılarıdır. Japon akçaağaç ise yaşam çarkını sembolize eder. Çalı olarak da Pittosporum ve şimşir bahçeleri yaz kış yeşillendirir, yaprak dökmedikleri için bahçenin temiz ve düzenli kalmasını sağlar ve oldukça pratiktir.  Nemli iklimlerde oluşan yüzeyleri kaplayan yosunsu dokular ise Zen bahçelerinin önemli bir parçasıdır. Yeşillikler daha çok kenar ve köşelerde yer alır.  Suyun pozitif enerji getireceğine inanılır ve tüm Zen bahçelerinde önemli bir yeri vardır. Genellikle şelalemsi yukarıdan aşağı akan su ve bahçe çeşmeleri Yin’ i temsil eder. Pagoda ve Buda heykelleri de Zen bahçelerine çok yakışan, Uzak doğu kültürünü sembolize eden elemanlardir.

 

Pozitif enerjinin serbestçe dolaşmasını sağlayacak fiziksel ve ruhsal rahatlamayı sağlayacak açık alan çoktur. Kalabalık ve kargaşa yoktur.  Tüm bu özellikleri ile ruha huzur verirler. Zen bahçelerinin  o kadar rahatlatıcı bir etkisi vardır ki minyatür olanları da vardır. Minik tırmıkları, kumları ve taşları ile doğaya çıkmanın mümkün olmadığı anlarda dahi kısa bir meditasyon için fırsat verir. Fakat, tamda doğayı sonuna kadar solumak istediğim bu ilkbahar ayında mis gibi kokuların içinde, suyun sakinleştirici sesini arkamda duyarak, yürüyerek kumlarını tırmıkladığım gerçek boyutlarda bir Zen bahçesini tercih ettiğimi söylemeliyim.

design_mixer_14

design_mixer_13

design_mixer_12

design_mixer_11

design_mixer_10

design_mixer_09

zen garden

design_mixer_07

design_mixer_06

design_mixer_05

design_mixer_04

design_mixer_03

design_mixer_02

design_mixer_01

article published at Bast Home digital design magazine April issue


New York ‘ un parlayan yıldızı Williamsburg, Brooklyn

$
0
0

designmixer s01

Bambaşka   kültürlerin bir araya geldiği, kendine has uyumuyla  bunca farklı insanı bir arada tutmayı başarabilen, yaşayanlarına şehrin ismi ile anılmalarının gururunu yaşattıran, kendine hayran bıraktıran,  belki de dünyadaki en dinamik ve aynı zamanda duygu ritmi en yüksek olan şehirlerden biridir benim gözümde New York City. Bu mega şehir kendi içinde belli tarzların, tiplerin ve yaşam şekillerinin gruplandığı bölgelere ayrılır. Bu semtler dinamik şehir temasına uyarak çeşitli zamanlarda trendy; yani in veya out olurlar.

Adeta tüm şehir zaman içerisinde birileri tarafından keşfedilir_ o birileri genelde yaratıcı sanatçı ve tasarımcı kesimdir_ alternatif, samimi ve fakat kendine has, kaliteli mekanlar açılır, sanat galerileri kurulur, sonrada cebi para dolu yatırımcılar, finansçılar gelir, yüksek fiyatlı rezidanslar, oteller yapılır, lüks mekanlarıyla artık tüm şehrin popüler merkezi oluverirler ve bir süre sonra tüketilir,  gözden düşerler. Bu arada ana akıma karşı duran alternatif kimlikteki yaratıcılar ise yeni mekanlarını bulmuşlardır  bile.  Buraları gelecekte şehrin yükselen trende sahip olacak mekanlarıdır.

designmixer s02

New York’ a son yaptığım seyahatimde 80’ lerde Soho, ardından Tribeca, Chelsea, Meat Packing District  derken  popüler şehir trafiğinin Brooklyn Williamsburg’ a kaydığını gözlemledim. Brooklyn’ in endüstri ağırlıklı bölgelerinden olan  semt şimdilerde adeta genç sanatçıların akımına uğramış. NY da hemen her yerde Williamsburg’ lu sanatçılardan bahsediliyor. Chelsea Market’ da Williamsburg’ lu sanatçıların ürünlerini satışa çıkardıkları açık pazar var.

Sanatçıların ilham alabilmek için ihtiyaç duydukları atıl alanlar ve alternatif bölgeler, ekonomik olarak zorlanmadan yaşayabilecekleri, aynı zamanda kendilerini sıra dışı hissettirebilen yerler. Bu sebepler ile  sanatçılar arasında popüler hale gelen Williamsburg hızla trendy olma yolunda ilerliyor ve kiralar da aynı oranda yükseliyor. Fırsat bu fırsat, çok keyif alarak dolaştığım henüz harcanmamış, yükseliş trendinde olan bu hoş semti kısaca sizlerle paylaşmak istedim.

Semtin bugünkü dönüşüm mimarisi tamamı ile şehrin dokusu ile uyumlu. Beni bölgeye çeken mekanlardan biri de 2012 ylında açılan eskiden bir fabrika olarak kullanılan The Wythe Hotel oldu.  Genel tasarımı, çıplak tuğlalı, geniş kemerli, yüksek tavanlı iç mekanları Brooklyn’ in endüstriyel imajını vurguluyor bu tasarım oteli. Reymond adlı restoranı  ve teras katında muhteşem Manhattan manzaralı barı ile otel popüler buluşma mekanı halini almış. Hemen yanındaki Brooklyn Brewery bira üretim fabrikası olarak hizmet veriyor aynı zamanda ziyaretçilere bira üretimi ile ilgili bilgilendirici bir tur yaptırıyor. Çevredeki tüm ilgi çekici mekanlar semtin özünde olan  üretim konseptini vurguluyor ve çevrede halen hizmet veren gerçek üretim atölyeleri ise  burayı bir film seti görüntüsünden kurtarıyor. Wythe’ e yürüme mesafesindeki Williamsburg’ un adeta atar damarı olan Bedford Street ise birbirinden keyifli, yaratıcı fikir ve ürünler ile dolu mağazalar, sanat galerileri ile dolu. Bölgenin endüstriyel dokusuna uyumlu eskitilmiş ahşap, demir doğrama, metal, taş mozaik ve tuğla gibi malzemeler kullanılarak tasarlanmış cafe, bar ve restoranlar ise hepsi birbirinden güzel ve özel tasarlanmış.

designmixer s03

Havada adeta California’ nın vurdum duymaz, hippilere has keyifli bir tembelliği hakim. Urban Outfitters Konsept Mağazasının ve çeşitli tasarımcıların köşelerinin olduğu Space Ninety 8 ise bu havaya çok yakışmış. Mağazanın içinde gene endüstriyel konsepti vurgulayan bar ve restaurant mekanlarıda açılmış. Satış temsilcileri ise adeta yok olmuş. Sanki bu mağazalarda hiç kimse satış yapmıyor. Belkide en çok hoşuma giden şeylerden biri de oydu. Zorlama yok, satış kaygısı yok.

Bir diğer çok beğendiğim mağaza ise gene yerel tasarımcıların ürünlerini satan A & G Merch oldu.  Gene endüstriyel konsepte marka kimliği olarak yansıtan mağaza  ev dekorasyonuna ait çeşitli aksesuar ve mobilyalarını bir depo konsepti ile pazarlıyor. Aynı zamanda başarılı online siteleri var.  Ruhu ve tarzı ile çok genç, çok hip ve bir o kadar da sempatik ve fonksiyonel..   Bir başka marka ise aynı genç yaratıcı ruhu yansıtan Flavor PAPER. Çılgınca güzel artistik kalitede el baskısı ve dijital baskı ile duvarları dekore eden duvar kağıtlarını bu bölgede ki fabrikasında üretiyor. Marka duvar kağıdı desen ezberini bozarak sıra dışı boyutlarda ve birbirini takip etmeyen desenler ile bu dekoratif materyale farklı bir anlam yüklüyor. Marka kendini tanımlarken yaratıcılıklarına ve üretimine kalbini ve ruhunu koyduğunu söyleyecek kadar da samimi bir duruşu var.

 

Williamsburg ‘ un New York gibi paranoya edici hızda akan bir şehrin parçası olduğuna inanmak gerçekten çok zor. Bisikletle rahatça acele etmeden dolaşan insanlar, bebeği ve köpeği ile cafe de keyif yapanlar, tasarladığı takıları ve resimleri kaldırımda satışa çıkaranlar, merdivenlerde, banklarda  oturup rahatça sohbet edenler, liste uzayıp gidiyor… 2-3 katlı binaların üzerindeki teraslardaki üstü açık cafe ve restoranlarda aynı zamanda oldukça popüler. Koca gökdelenlerin gün ışığını kesmediği, gökyüzünün insan boyuna yakın durduğu bu hoş semt bugün çoğunlukla genç hipsterların mekanı. Bakalım bundan 5 yıl sonra bu semti neler bekliyor olacak beraberce göreceğiz.

design_mixer (20)

design_mixer (13)

design_mixer (32)

design_mixer (28)

design_mixer (15)

design_mixer (09)

design_mixer (11)

design_mixer (21)

design_mixer (12)

design_mixer (17)

design_mixer (26)

design_mixer (18)

 

Bu yazı Bast Home haziran sayısında yayınlanmıştır.


Alışverişi eğlence haline getirmek için tasarlanan mağaza Katia & Bony

$
0
0

designmixer_23

Hayata renk katmak, alışverişi eğlenceli kılmak ve akılda kalıcı olabilmek sanırım çoğu markanın hedefidir. Ancak, bazen bu arzu sadece toplantılarda tartışılan gündem konusu olarak kalır,  bazen de hayal edilen planlar gerçeğe döner.  Böylesine bir çalışma ile Katia & Bony markası için yaptığımız  uzun süreçli beyin fırtınalarımızın, taslak proje ve uygulamalarımızın ardından sonuç olarak hayal ettiğimiz dünyayı karşımızda bugün şekillendiğini görmek marka ve yaratıcı ekip adına büyük bir zevk olduğunu söylemeliyim. Şimdi bu keyifli projeyi  konsept vurgularıyla sizlerle kısaca da olsa paylaşmak istiyorum.

 

Bugün 20 mağazaya sahip Katia & Bony markası  Türkiye’ nin en büyük çorap üreticilerinden Bony’ nin tescilli markası. Uzun yıllardır yurt dışına, dünyanın en tanınmış markaları ile üretici olarak yaptığı iş birlikleri, tasarım açısından oldukça çağdaş ve yenilikçi bir vizyona sahip olması, kalite bilinci, sıra dışı çizgiyi markaları ile bağdaştırabilmeleri, tasarım ekibimizi takım arkadaşları haline getirdi. Sacura Mimarlık olarak mağaza tasarımı, mimari proje ve uygulayıcı kimliği ile çıktığımız yol bugün ürün koleksiyon tasarımı ve marka konseptini de kapsayan geniş kapsamlı bir projeyi de içerisine dahil etti. Markanın tüm konsepti ile koleksiyona kadar dağılan geniş çaplı bu çalışma; projeyi mağaza dekorasyonuna, marka imajına ve ürünlerine kadar aynı vizyon çatısı altında odaklanmış bir şekilde yürütmeyi hedeflemesinden dolayı oldukça anlamlı.

designmixer_232

Yenilikçi ve farklı olma isteği, klasik mağazacılığın gerekleri ve vazgeçilmezlikleri ile harmanlandı bu konsept projede.  Genç hedef kitleye hitap ederken ürün gamında bebek’ den yetişkine kadar  geniş bir yaş grubuna ait ürünleri satışa sunması ürün çeşitliliğini ve sayısını da beraberinde getirdi. Makul fiyatlar ile hızlı ve kolay alışverişi teşvik etmesi market teması ile uyum sağladı..

Puck ajans tarafından Katia& Bony için özel tasarlanan süt kutuları, sandviç paketleri, kavanozlar gibi klasik market alışverişini anımsatan paketlemeler içinde sunulan tekstil ürünleri hem markaya espritüel bir hava kazandırdı, hem de verilmek istenilen market alışverişi imajını ürünlere taşımış oldu. Mekan içinde dekoratif olarak yüzeyler ve paketler market konseptindeki illüstrasyonlar ile süslendi.

 

Fikir, ürün tipi ve yaş grubu olarak geniş  skalayı içinde barındıran bu markayı  sınırlı metrekareler içine sığdırmak  kuşkusuz projenin en zorlayıcı kısmı oldu. Farklı ürün ve yaş gruplarını gösteren özel bölmeler ve sergileme üniteleri yapıldı.  Genelinde tavana kadar sıra sıra askıların yan yana geldiği klasik bir mağaza görünümünden projemizi elimizden geldiğince özgürleştirmek istedik. Ürünler için çeşitli esprili duruşlar yarattık. Örneğin, geçmişte çorapları kurutmak için kullanılan vintage ahşap kalıpları çeşit çeşit desenli renkli çorapları sergilemek için kullanıldı.

 

Enerjisi en yüksek renklerden olan sarıyı markanın genç ve dinamik rengi olarak seçtik. Gri erkek bölümünü, beyaz ise saflığı ve tazeliği  ile bayan bölümünü temsil etti. Genelde mağaza tasarımlarında atlanan fazla ilgi görmeyen tavan bölümünde ise markanın kimlik renklerinden gri ve çarpıcı sarı renk olarak kullanıldı.  Ürünlerin üzerindeki yoğun desen ve renkler grinin dinginliği ile dengelendi.

designmixer_233

Mağazanın en ilginç  alanlarından biri ise ortada yer alan sempatik market konsepti için ayrılan manav standı şeklindeki modül oldu. Üzerinde elma, domates, yumurta şeklindeki rengarenk ve eğlenceli paketlemelerde sunulan  çeşitli  organik kremler, masklar ve sabunlardan oluşan Tony & Moly kozmetik markası ürünleri markanın özel market konsepti ile paketlenmiş ürünleri ile satışa sunuldu.

 

İç çamaşırı, çorap, ev giyimi ve kozmetik gibi sürekli ihtiyaç duyulan cilde teması en yüksek olan ürün gruplarının satışa sunulduğu marka sempatik olduğu kadar kaliteli. Marka Göktürk’ de ki mağazası ile ilk startı verdiği konsepti kısa zamanda tüm mağaza zincirlerine yaymak için kolları sıvamış durumda. Eğlenceli alışveriş konsepti ile kısa zamanda yurt içi ve yurt dışına hızla yayılacak olan bu genç ve dinamik marka perakende sektöründe kendinden çok söz ettireceğe benziyor.

57x136

7R0A3845

7R0A3871

7R0A3837

7R0A3819

7R0A3785

7R0A3819

31754682_060_b

Print

32481988_001_b

Print

32533747_002_b

Print

32482259_072_b

 


Kültür Gezginlerinin Durağı Endülüs

$
0
0

Dünya ne kadar geniş, siyasi sınırlar ne kadar kesin çizgiler ile belirlenmiş olursa olsun  tarih ve kültür hiç bir kalıba sığdırılamaz. Medeniyet tarihi boyunca fetih etme iç güdüsü ile yanıp tutuşan insanlık farklı coğrafyalarda kültürel izlerini bırakarak  yollarına devam eder. Hatta görünüm olarak tezat oluşturdukları bölgelerde sıra dışı bir sürpriz olarak karşılanırlar. Tıpkı tam da Avrupa’ nın göbeğinde bulunan İspanya’ nın  Endülüs bölgesinde olduğu gibi. Müslümanların 800 yıl kadar süren varlıkları ve 8.yy ile 15.yy arasında çeşitli şehirleri egemenlikleri altına almaları, dönemlerinde parlak bir medeniyete sahip olmaları izlerinin günümüze kadar taşınmasına sebep olmuş.

Endülüs bölgesine yapmış olduğumuz seyahat sırasında  sanat ve mimari de Roman, İslam, Hıristiyan, Barok, Gotik ve Rönesans stillerine ait müthiş bir kültürel sentez gözlemledim. Camilerden katedrallere dönüşen dini yapılar, Müslümanların cenneti tanımlarken  kurdukları bahçelerde, sonraki zamanlarda Hıristiyan egemenler  tarafından yapılarak  yükselen kraliyet ailesi heykelleri, Fas bölgesinden Emeviler tarafından transfer edilen  Afrika’ da Zelij,  İspanya da ise Azulejos olarak adlandırılan bugünde yoğun bir şekilde kullanılan dekoratif mozaik ile bezeme sanatı, 14. Ve 15. Yy da Hıristiyanlar tarafından  savunma amaçlı inşa edilen yüksek duvarlı ve kuleli Alkazar binalarının içinde yer alan Arap etkisindeki yapılar. Hepsi bu harmanlamanın sadece birer parçası.

Fas ile coğrafi ve iklim olarak benzerlikleri ise gerçekten şaşırtıcı. Benzer bitki örtüsü, Emevi  tarzı mimari ve  sokak yapıları ile birleşince neredeyse bir olacak kadar birbirine yakın. Sıcağın yakıcı etkisinde kaçmak için dip dibe duvarlar ile inşa edilmiş evler, ortada havuzlu avlular, demir kapılar arkasında çiçek bahçeleri, dapdar sokakları oluşturan birbirine gölge yapan evler, iç mekanları süsleyen rengarenk mozaikler Fas’ ın adeta bir devamı.

designmixer_20

Endülüs Emevilerin kendilerine merkez olarak belirlediği Kordoba uzun yıllar İslam egemenliğinde kaldığı için burada 600 kadar camii inşa edilmiş. Bugün Mequita (Mescit) olarak anılan cami ise halen dünyadaki en büyük e en eski camilerden biri olarak biliniyor. Etrafı dev duvarlar ile çevrili, revaklı bir avluya sahip binanın içinde tam 1293 adet sütun ve  çift katlı kemerler bulunmakta.  Kırmızı tuğla ve beyaz taşlar ile dev sütunlar üzerine inşa edilen, fildişi bezemeler ile süslenen devasa kompleks büyüleyici yapısı ile ilahi bir gücün varlığını kapıdan içeri adım atar atmaz hissettiriyor. Pirinç ve bronz  malzemeden işlenmiş dev kapılar, ahşap işlenmiş paneller ve pencereler ve duvarlardaki kufi yazılar ise  göz alıcı. Dünya kültür mirası olarak kabul edilen Kordoba Cami UNESCO tarafından koruma altına alınmış.

Endülüs seyahatimizin en keyifli duraklarından bir diğeri ise bizi portakal ağaçları ve yasemin kokuları arasında karşılayan şahane Sevillaydı. Şehrin tarihi merkezi ise birbirinden güzel sıra sıra avlulu evleri, dapdar sokakları, flamenko müziğinin güçlü tınıları, lezzetli tapas durakları ile rengarenk, capcanlı ve mutlu insanların kahkahalarının  yükseldiği bir bölge. Tam ortasında ihtişamlı Gotik tarzında Kraliyet katedrali, hemen yanında yer alan Alkazar Kraliyet Sarayı ve örümcek ağı gibi şehri sararak yayılan sokaklar.  Alkazar Kraliyet Sarayının içinde yer alan binaların  ilk defa yapımına 1181 yılında Müvahidler tarafından başlanmış.  Bu anlamda inşaa edilen binalar  Arap mimarisinin eşsiz örneklerinden biri. Daha sonra da zaman içerisinde  kraliyet sarayları binaları  eklenmiş. İçinde  ortası havuzlu üstü açık avlulu çeşitli amaçlar için inşa edilmiş yapılar bulunmakta.  Su kemerleri, havuzlar ve portakal, limon ağaçları barındıran bahçeler adeta 1001 gece masallarını anımsatmakta.  Geniş bir alana yayılan yapı kompleksi bugün aynı zamanda hanedan mensupları tarafından da kullanılıyor.

designmixer_19

Sevilla sokaklarında at nalı şeklinde kapılar, demir korumalı pencereler, belki de şimdiye kadar gördüğüm en detaylı ferforje balkonlar, evlerden sarkan hoş kokulu çiçekler, Arnavut kaldırımı taşlı yollar,  sıcacık insanlar hepsi bu güzel İspanyol şehrinde toplanmış. Bu tarihi bölgede Fas’ daki Riyadları anımsatan son derece konforlu lüks butik oteller de yer almakta. Hemen hepsi bölgeye imzasını atan kültürel ve sanatsal zenginlikleri dekoratif detaylar olarak içinde barındırmış, aynı zamanda çağdaş dekorasyon tarzı ile harmanlanmış.

İspanya’ nın şahsına münhasır bu çok özel bölgesi Endülüs için anlatılacak çok şey var.  Panoramik manzara da bunlardan biri. Belki de en etkileyici olanı Sevilla – Malaga arasında yer alan, 700mt yüksekliğinde kireçtaşı Kanyon üzerinde yükselen Ronda. Beyaz küp şekerleri gibi dağın üzerine sıralanmış  evler ve kiliseler Ernest Hemingway’ in Çanlar Kimin için çalıyor adlı eserine ilham olmuş. Boğa güreşleri ile tanınan bu kasaba bölgenin en  tipik coğrafyasına sahip bambaşka bir yerleşim yeri.

Kültür, tarih,  coğrafya, lezzet, eğlence ve estetik;  bu güzel seyahatimizde hepsinden güzel parçalar ve deneyimler bulduk. Bilmem daha fazla bir seyahatten ne bekleyebilirdik? Belki biraz daha fazla zaman ama durmak yok. Yeni görülecek keşfedilecek yerler var. Evet 2015 senesinde de her zaman ki yeni yıl dileğimi tekrarlıyorum “Bol seyahatli, bol keşifli, yepyeni kültürler ile tanışacağım bir yıl olsun”. Hepinize mutlu ve seyahat dolu bir sene diliyorum.

 

IMG_2159

IMG_2047

IMG_2014 2

IMG_1988

IMG_1980

IMG_1942

IMG_1934

IMG_1933

IMG_1888

IMG_1846

IMG_1818c

Ronda_andalucia

 

IMG_1812

IMG_1809

IMG_1807

IMG_1803

IMG_1736

IMG_1729

IMG_1725

IMG_1719

IMG_1718

IMG_1717

IMG_1713

IMG_1711

IMG_1709

IMG_1708

IMG_1707

IMG_1706

IMG_1659

IMG_1654

IMG_1636

IMG_1629

IMG_1621

IMG_1617

IMG_1606

IMG_1588

IMG_1580

IMG_1563

IMG_1551

IMG_1537

IMG_1531

IMG_1528

IMG_1522

IMG_1517

IMG_1514

IMG_1493

IMG_1489

 

 

 


Viewing all 112 articles
Browse latest View live